25 Nisan 2012  |  Çarşamba

AKP, üniversitelilere ve halka rağmen patronların isteklerini yerine getirmeye çalışıyor. Bu yüzden her geçen gün biraz daha köşeye sıkışıyor, pervasızca saldırganlaşıyor. İnsanlığımızı, onurumuzu, geleceğimizi çalmaya çalışıyor. Barış, kardeşlik istemek yasak; eşitlik demek suç; demokrasi demek cop ve biber gazı. Arkadaşlarımız tutuklu, akademisyenlerimiz öyle. Gazeteciler doğruyu yazamıyor, ressamlar güzel olanı çizemiyor, kitaplara bomba muamelesi yapılıyor. Faşizm derler adına, almış başını yürüyor. Yürütmeyiz. Zulmün ustalarının karşısında sokağın ustaları var.

Gençlik, tarihten beri baskının altında ezilmeyi değil, direnmeyi tercih ediyor. Parasız eğitim, özerk-demokratik üniversite talebi için yolları aşındırıyor. Kapıda bekleyen YÖK reformuna karşı yumurtalarını havaya kaldırıyor.

AKP, ne zaman üniversitelerde dönüşüm dese, başına bela alıyor. Üniversitesini, yani yaşam alanını savunanlar hakları için AKP faşizmiyle savaşıyor. Dolmabahçe’de, SBF’de, Hopa Davası’nda gençlik zaferler kazanıyor, yeni mevziler açıyor. Kolektifler, karanlık coğrafyamızda gökkuşağının renklerini tamamlamaya çalışıyor.

Bilime düşmanlar. Bilim insanlarına şarlatan diyorlar. Üniversitelere sermayenin çıkarlarına uygun bilgi üretme deposu olarak bakıyorlar. Gericiliği üniversitede üretmeye, topluma enjekte etmeye uğraşıyorlar. Yok öyle. “AKP dışarı, bilim içeri!” diyen; üniversiteleri gericiliğe teslim etmeyen Kolektifler var.

1 Mayıs, halkın tüm muhalif kesimlerinin; güvenceli iş, insanca yaşam hakkı için taşerona karşı mücadele eden işçilerin, AKP faşizmine karşı “Milyonlar Adalet İstiyor” diyenlerin, HES’lere karşı, termik santrale karşı deresini, doğasını savunan köylülerin, evlerini yıktırmayanların, Hopa tutsaklarını, Ahmet ve Nedim’i, Cihan’ı “Özgür Bırak!” diyerek zindandan alanların, üniversitede hakları için YÖK Başkanını, rektörleri köşeye sıkıştırıp haklarını savunanların, Sivas Davası’nın zamanaşımı kararına karşı sokağa çıkan Alevilerin, barışı savunanların, 4+4+4’e karşı sokakları AKP’ye dar eden KESK’lilerin, eğitim ve sağlık hakkına sahip çıkanların bir araya geldiği mücadele günüdür. Yıllardır aşılan barikatların arkasına, demokrasi ve özgürlük mücadelesine koşanlar, AKP’nin ustalık safsatasına karşı adalet isteyen milyonların sesini yükseltiyor.

Üniversitenin mücadele örgütü Kolektifler, 1 Mayıs’ta alanlarda yerini alacak. Üniversitenin sesini, talebini, coşkusunu, rengini; AKP’yi yakacak ateşi, yumurtanın hikmetini alanların tek üniversite korteji olmanın gücüyle taşıyoruz. Karanlığa inat gökyüzünü mavilere boyamaya gidiyoruz 1 Mayıs’a. Baskılara direnmenin, haksızlığa başkaldırmanın, haklar için mücadele etmenin ve üniversitenin gerçek örgütü olmanın onuruyla alanlara çıkıyoruz. Üniversitede verdiğimiz mücadelenin tüm kazanımlarını sergilemeye, Üniversitenin Gücünü AKP’ye gününü göstermeye gidiyoruz.