AKP’ye meydan okumaya hazır mısın?

Öğrenci Kolektifleri, Kolektif'in Sesi,Kasım 2010 |

Öğrenci Kolektifleri olarak üniversitelerimiz açılır açılmaz yeni döneme hızlı başladık. Dağıttığımız binlerce “Üniversiteli” gazetesiyle tüm üniversitelilere merhaba dedik. Ülkemizin barışa ve kardeşliğe en çok özlem duyduğu bugünlerde “Gençlik barışa köprü olacak” diyerek çıktığımız yolda Hakkâri’ye Deniz’lerin, kardeşliğin, barışın Devrimci Gençlik Köprüsü’nü kurduk.

Üniversitelerde hareketli başladığımız yeni dönem, AKP’nin saldırılarıyla açıldı. YÖK’ün arka arkaya aldığı kararlar ve ardından üniversitelerimizde gelişen tepkiler medyada günlerce yer buldu. Bu kararlardan birincisi türban oldu. CHP’nin “Türbanı biz çözeriz” çıkışı üzerine, elindeki kozu CHP’ye kaptırmak istemeyen AKP, kuklası YÖK eliyle aldığı kararla türbanı üniversitelerde fiili olarak serbest hale getirdi. YÖK’ün üniversitelerdeki ikinci icraatı ise emniyet ile ortak düzenlediği “Özgür ve Güvenli Üniversite” toplantısında, sivil polislere üniversite içinde yer verilmesi, girişte parmak izi alınması, stantların yasaklanması gibi kararlar oldu. AKP, bu kararların ardından üniversitelerde gerici kuşatmayı derinleştiren saldırılar gerçekleştirdi. “Üniversite ve kadının özgürlüğü için türbana hayır” yazılı bildirimize gericiler ve polisler saldırdı. Bu duruma karşı çıkan öğrenciler okuldan uzaklaştırıldı. Üniversitelerimiz adeta birer karakola çevrildi.

Bu süreçte AKP’nin saldırıları karşısında refleks müdahalelerde bulunduk. Kamuoyuna “Polis varsa özgürlük yoktur” diyerek, gericilerin üniversiteye saldırıları karşısında dimdik durarak direnişin ve üniversitenin sesi olmayı başardık.

AKP, bu kararlarla üniversitelerimizi paralı eğitimin, gericiliğin ve YÖK’ün esiri haline getirmek istiyor. Bağımsız, parasız ve demokratik üniversite için bugün AKP’nin icraatlarının karşısına daha güçlü çıkmalıyız. AKP üniversiteleri kavgaya çağırıyor. AKP’den korkmayan, AKP’ye başkaldıran; harç ve ulaşım zamlarını geri çektiren üniversiteliler olarak bu daveti kabul etmeliyiz. Kabul etmeliyiz, çünkü üniversiteler sustukça, üniversiteliler durdukça AKP üzerimize daha fazla geliyor. Bu yüzden derhal silkinmeliyiz. Milyonlarca yoksulun eğitim hakkı için, üniversitelerin özgürlüğü için, kadını köleleştiren türbana karşı AKP’ye meydan okumalıyız. Şimdi önümüzde 6 Kasım var. İlk olarak 6 Kasım’da YÖK’ün kuruluş yıldönümünde, Ankara’da üniversitelerin AKP’ye meydan okuduğunu binlerce üniversiteliyle birlikte gösterelim. AKP’nin üniversitelerdeki hegemonyasını “çember kıran çocuk” gibi kıralım.

Kavgaya girdik bir kere, durmak olmaz. Ankara’dan üniversitelerimize dönüp kadını köleleştiren AKP’ye karşı üniversiteli kadının özgürleşmesi için mücadele edeceğiz. Yolumuz uzun ama artık kral çıplak. AKP, demokrasi ve özgürlük yalanlarıyla halkı ve üniversitelileri kandıramayacak. Neoliberal üniversitenin dikişi de bir kere patladı. AKP ne yaparsa yapsın artık bu dikiş tutmayacak. Üniversiteliler Ege’de, Harran’da formasyon hakları ve gelecekleri için; Trakya’da, Ege’de, KTÜ’de ulaşım hakları için; ODTÜ’de ve İTÜ’de yurt sorunları için bir araya geliyor. Üniversitelerde esen rüzgârı da arkamıza aldık. AKP’ye meydan okumaya hazır mıyız?