AKP’nin bir oyunbozanı var: Kolektifler

Öğrenci Kolektifleri, Kolektif'in Sesi,

Aralık 2010 |

Son dönemde üniversitelerde Kolektif rüzgârı esiyor. AKP’ye karşı gerçekten direnen, üniversitenin öznesi Öğrenci Kolektifleri; AKP saldırılarının bu kadar arttığı bir dönemde, buna karşı duruşu ve üniversiteyi dönüştürme iddiasıyla, ülke ve üniversitenin gündemine oturmuş durumda. Örneğin, Dolmabahçe’de Tayyip Erdoğan’ın, YÖK Başkanı’yla birlikte tüm rektörleri toplayarak yaptığı toplantılara medyanın bu kadar ilgi göstermesinin nedeni, AKP’nin üniversiteler üzerine kurduğu yalan cümleler değil; Öğrenci Kolektifleri’nin son dönem yarattığı AKP karşıtı hava ve bunun bir şekilde o toplantıya yansıyacağının beklentisidir. Bu beklenti haklı bir beklentidir. Çünkü Kolektifler, üniversite reformu adı altında, AKP’nin gericilik ve piyasa egemenliğinin güçlendirileceği yeni planların çıkmasından şüphe duyulmayacak bu toplantılarda elbette bir şekilde yer almalıdır, alacaktır.

Öğrenci Kolektifleri, üniversiteyi bir meslek edindirme aracı olarak kabul gören algıları reddeder ve üniversiteyi bütünlüklü bir sosyal yaşam alanı olarak görür. Bu doğrultuda bu dönem, üniversitenin gündeminde iki başlık öne çıkacak. Bunlardan ilki, Üniversiteli Kadın Kolektifi’nin başlatmış olduğu kampanya: “Bize Acil Eşitlik Gerek!” Tüm Türkiye’de üniversiteli kadınların kurduğu, üniversiteli kadını özneleştiren, kapsayıcı bir yapı olan Üniversiteli Kadın Kolektifi’yle kadınlar, üniversitelerde kadının özgürleşmesinin önündeki tüm engelleri kaldırmayı, gerçek eşitlik için üniversiteli kadın mücadelesinin bilincini yaratmayı hedefliyor.

Bir diğer başlık ise tarihi yaklaştıkça bizleri daha da heyecanlandıran Gençlik Filmleri Festivali. 21-22-23-24 Aralık’ta başlayacak bu festival, ilk defa Türkiye genelinde sponsorsuz bir şekilde üniversite öğrencileri tarafından bağımsız bir film festivali olarak düzenlenecek. Sinemayı, sinema emekçilerini ve üniversitelileri bir araya getirmek için geri sayım şimdiden başladı.

Biz bunları yaparken, AKP de boş durmuyor! İTÜ’de Tayyip Erdoğan’ı protesto eden Kolektifçiler, 2 yıl süren mahkemenin ardından 15’er ay hapis cezasına çarptırıldılar. AKP’nin ileri demokrasi balonu bir kez daha patladı. Ancak AKP umduğunu bulamadı; bu ceza bir korku havası estirmek şöyle dursun, yüzlerce üniversitelinin İTÜ’de AKP’ye verdiği yanıtla tepki buldu. Ancak bu yeterli değil, Öğrenci Kolektifleri’nin görevi, 6 Kasım’da binlerce üniversitelinin AKP’ye meydan okumasıyla yükselişe geçen bu tepkiyi daha da büyütmektir.

Önümüzdeki süreç, üniversitelerin çok tartışılacağı bir dönem; hatta şimdiden tartışmalar başladı. AKP’nin üniversiteleri tamamen kontrolü altına almayı hedeflediği bu dönemde, AKP’nin karşısında bir oyunbozan var. Bu oyunbozan da Kolektiftir. AKP’ye karşı üniversitelerimizi savunmak, üniversitelilerin taleplerini haykırmak için şimdi daha hareketli, cesur ve iddialı olmalıyız.