İstanbul’un Kadıköy ilçesindeki Söğütlüçeşme Marmaray durağında polis ekipleri, 2 üniversiteliye kimlik kontrolü yaparken defalarca hakaret etti, fiziksel şiddet tehdidinde bulundu.

6 Nisan Pazar: “Saraçhane’de yediğiniz dayak yetmedi mi?”

6 Nisan Pazar günü, Söğütlüçeşme metrobüs durağında inen bir kişiye kimlik kontrolü yapılmıştı. Kimlik kontrolü esnasında herhangi bir suç unsuru bulunmamıştı. Fakat polisler, güvenlik kulübesine götürerek beklettikleri kişiye fiziksel şiddet uygulamıştı. Gazeteci Umut Taştan’ın sosyal medyadan paylaştığı ifade tutanağına göre polisler, şahsa “Saraçhane’de yediğiniz dayak yetmedi mi?” ve “Önceden dövdüğüm bir adam ölümden döndü.” demişti. Şahıs, “Polise mukavemet” suçlaması ile gözaltına alınıp, ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı. Darp raporu aldıktan sonra kendisine şiddet uygulayan 4 polisten şikayetçi olmuştu. Şiddet uygulayan 4 polisin akıbetinin belirsizliği sürüyor.

7 Nisan Pazartesi: “Senin ağzının burnun kırılacağı, kuru dayak yiyeceğin, copla dövüleceğin yere götürüleceksin.” 

Bu olayın ertesi günü, Söğütlüçeşme Marmaray durağı çıkışında polis ekipleri 2 üniversiteliyi kimlik kontrolü için durdurdu. Kimlik kontrolü sonrasında herhangi bir suç unsuru bulunmadı. Üst ve çanta aramasının yapılmasının ardından üniversitelilere polisler tarafından başka bir yere götürülecekleri söylendi. Üniversitelilerin nereye götürüleceğini sormasının ardından “Senin ağzının burnun kırılacağı, kuru dayak yiyeceğin, copla dövüleceğin yere götürüleceksin.” denildi. Ardından, üniversiteliler güvenlik kulübesine götürüldü ve bir kez daha arama yapıldı. Aramanın ardından gidebilirsiniz diyen polisler, Marmaray durağı çıkışında üniversitelileri tekrardan durdurdu. Bir üniversiteliye 3.500 TL, diğerine 70.000 TL para cezası verildi. Üniversitelilere, bu para cezasının neden verildiği hakkında bir açıklama yapılmadı.

70.000 TL para cezası alan üniversiteli kadın yaşananlara dair Universiteli.org’a konuştu. Şunları söyledi:

“7 Nisan Pazartesi Günü öğle saatlerinde Söğütlüçeşme Marmaray durağından bir arkadaşım ile indim. Marmaray durağında iken polisler tarafından kimlik kontrolü için durdurulduk. İlk olarak arkadaşımın kimlik kontrolünü yaptılar. Hangi kontrol için durdurulduğumuzu sorduğumda kimlik kontrolümü yapan polis cevap vermedi ve “Öğrenirsin birazdan.” dedi. Ben bu işlemin neden bana söylenmediğini sorduğumda ise “Bunu da al bunun sesi çok çıkıyor.” dedi. Söğütlüçeşme’deki güvenlik kulübesine ilk olarak arkadaşımı sonra beni aldılar. Odaya almadan önce kadın polis üstümü ve çantamı aradı. Kimlik kontrolümde herhangi bir suç unsuru bulunmadığı gibi üst ve çanta aramamda da bulunmadı. Aramanın ardından bir erkek polis “Götürün bunları.” dedi. Ben, nereye götürüleceğimizi sorduğumda ise erkek polis “Senin ağzının burnunu kırılacağı, kuru dayak yiyeceğin, copla dövüleceğin yere götürüleceksin.” dedi. Güvenlik kulübesine alındığımda ayakkabım ve çoraplarım arandı. Yine herhangi bir suç unsuru bulunamadı. Polisler, bize gidebilirsiniz dediler fakat erkek olan polis Marmaray çıkışında bizi tekrardan durdurdu. Bana bakarak “Sen şu köşeye geç.” dedi. Bize bir açıklama tekrardan yapılmadı. Ben de az önce bize polislerin gidebilirsiniz demesine rağmen neden köşeye geçtiğimizi sordum.  Erkek polis, “3 dakikan var eğer geçmezsen seni yerlerde sürükleyerek döve döve ters kelepçe yaparak alırım.” dedi ve saniyeleri saymaya başladı. “Dövülmek için 100 saniyen kaldı, 50 saniyen kaldı” dedi. Erkek polis, bana “Sen bir bok parçasısın, devlet bir de sana burs mu veriyor, sana devletin kim olduğunu göstereceğim” dedi. Ben polisin geçmemi istediği yere geçmedim. Ardından, kimliğimizi daha önceden almalarına rağmen tekrardan aldılar ve kontrol ettiler. Daha önceden cinsel saldırıya uğradığım için şikayetçi olduğum bir dava dosyası hakkında bir başka erkek polis, “Sen tacize mi uğradın, neden polisi aradın ki keşke gelmeseymiş polis.” dedi.

Marmara Üniversitesi öğrencisiyim, üniversitemizde de şu an akademik boykot yapıyoruz. Bu akademik boykot için üniversitemizde forumda asmak üzere bir pankart götürecektik. Pankartta “Marmara ayakta akademik boykota!” yazıyordu. Bu pankartı arkadaşımın çantasının içini daha önceden aramalarına ve pankartı da görmelerine rağmen tekrardan aldılar. Açıp, okuyarak fotoğrafını çektiler. Pankartı bize geri verdikten sonra erkek polis arkadaşıma dönüp “Sana 3500 TL para cezası yazıyorum sana tebligat gelecek fakat ödemek zorunda değilsin.” dedi. Bana dönerek neden olduğunu yine söylemeden “Sana da 70.000 TL para cezası yazıyorum, ödemezsen ilk önce evine haciz gelecek sonrasında da hapse gireceksin.” dedi. Bu para cezasının neden yazıldığını sorduğumda ise bir açıklama yapmadılar.”