Sıkalım yumrukları, sıklaştıralım safları sokakta kazanacağız!
4 Kasım 2015 |
Hile ve bütün şaibelerle birlikte AKP, 1 Kasım seçimlerinde oylarını arttırarak çıktı. Bu artış elbette ki sadece sandık başında yapılan hırsızlıklara indirgenemez.
Tayyip Erdoğan ve AKP, 7 Haziran seçimlerinden çıkan sonucu beğenmemiş, seçimin sonrasında “terör” gündemini önüne koyarak ülkeyi iç savaşa sürükleme tehdidiyle 1 Kasım seçimlerine hazırlanmıştır. AKP’nin 1 Kasım’da insanlara verebildiği tek şey, “istikrara oy verin” çağrısıydı. Bunun gereğini ise katliamlarla ve Kürt illerinde yapılan savaşla sağlamış oldu. 7 Haziran’dan bu yana 700 insan, AKP’nin “seçim propagandası” için can verdi.
Diyarbakır, Suruç ve Ankara katliamları ile toplumsal muhalefeti sindirmeyi amaçlayan AKP, “canlı bomba” tehdidiyle kendi dışında kimsenin miting yapamayacağı bir ortam yaratmış, AK trolleri ve medyası ile savaşı lehine çevirmeye ve 1 Kasım için oy deposu olarak kullanmaya çalışmıştır. Aynı zamanda, yandaş medya hariç AKP karşıtı bütün medya organları baskı altına alınmış, birçoğu kapatılmış ve muhalif medya susturulmaya çalışılmıştır. HDP binaları başta olmak üzere 190’a yakın binaya saldırı düzenlenmiş, mahallere saldırı girişimlerinde bulunulmuştur. Kürt kentlerinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, sandıklar taşınmış ve 500’e yakın HDP yöneticisi seçim öncesinde tutuklanmıştır.
AKP’nin Kürt illerinde yürüttüğü kirli savaş, Batı’da toplumsal muhalefeti katliamlarla ve tutuklamalarla yıldırma çabası ve “Türkiye’nin bütünlüğü” için savaştığı iddiası, MHP seçmeni olmak üzere birçok sağ parti üzerinde etkili olmuştur. AKP, yürüttüğü savaşla milliyetçi oyları tekrar kendisine eklemlemiş ve “sağın birliğini” bu seçimde sağlamış görünüyor.
Hala Hırsız, Hala Katil
Türkiye halkları 1 Kasım seçimlerine “normal” bir atmosferde gitmedi. AKP, seçimleri kazanmak için “sağın birliğini” kendinde toplama çalışması, toplumsal kutuplaşmanın artmasına neden oldu. Bu kutuplaşma ve AKP’nin yaptığı katliamlar artık sisteme eklenemez ve yönetilemez bir hale getirmiştir. AKP, bu ülkenin yarısından fazlası için hala hırsız ve katil damgasını bünyesinde taşımaktadır. Yozlaşmakta ve çürümekte olan AKP iktidarı, bu damganın büyümesi adına elinden geleni de yapmaktadır.
Sandık Kurtarmaz, Sokak Affetmez!
AKP’nin 1 Kasım’a kadar yarattığı savaş ortamı gösteriyor ki AKP, bu ülke için artık bir “istikrarsızlık” kaynağıdır. Ve bu ülkenin halkları için hala da gayrimeşru bir iktidarı sürdürmektedir. Seçim sonuçlarının bizim için bir önemi yoktur. Tayyip Erdoğan’ın ve AKP’nin kanlı iktidarının yıkılması için, Saray’ın ardı özgürlük demek için şimdi tam vaktidir. Gençlik, AKP’nin bugüne kadar yaptığı hırsızlıkların ve katliamların hesabını sormak için, Tayyip Erdoğan ve AKP karşıtı muhalefetin “gerçek yıkıcı” alanı olan sokağa taşımak için bu tarihsel anda sorumluluk almalıdır. Yitirdiğimiz arkadaşlarımızın ve yoldaşlarımızın hesabını sormak için, AKP’yi sokakta yıkmak için daha iyi bir zaman olamazdı.