28 Ağustos 2012  |  Salı

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Bülent Arınç’tan açıklama geldi: Harçlar tamamen kaldırılmıyor. Sadece 1. öğretim ve açık öğretimlerden harç alınmayacak. İkinci öğretim, uzaktan eğitim, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinden ise yine harç alınacak.

Ancak şu gerçek herkes tarafından bilinmelidir: Birinci öğretim ve açık öğretimde harçların kaldırılması bile AKP’nin bir lütfu değildir. Üniversitede yıllardır “Harçlara hayır” diyerek; polis copuna, gazına, gözaltına ve tutuklamalara aldırmadan mücadele eden gençlik hareketinin başarısıdır.

AKP yandaşı jaguarlı ÖTK başkanları, şimdiden ortalığa çıkıp “Biz harçları kaldırdık” diye boşuna dolanmasın. Onlar jaguarların, biz parasız eğitimin savunucusuyuz. Bunun için gençlik hareketi, mücadelesi ile AKP’nin yalanlarını bozacak ve gerçekten parasız, eşit ve demokratik üniversiteyi kuracaktır.

AKP’nin bu hamlesi, gençlik hareketinin muhalefetini birinci, ikinci öğretim diyerek bölmeye çalışmaktadır. Üniversiteliler ise AKP iktidarının yaratmış olduğu bu sorunlara karşı, 1. öğretimdeki veya 2. öğretimdeki arkadaşıyla tartışmak yerine parasız üniversiteyi inşa etmek için emek harcamalıdır.

AKP iktidarı, harçlar kaldırılacak haberini Star gazetesi manşetinden “Yıllarca üniversitelilerin attığı slogan ‘Parasız eğitim’ gerçek oldu” diye duyurdu. Şimdi de birçok site “Müjde parasız eğitim dönemi başladı” diyerek bir yalanı propaganda ediyor. Ancak harçlar tamamen kaldırılmadan, ulaşım, barınma ve beslenme gibi üniversitelilerin en temel yaşamsal ihtiyaçları karşılanmadan, vakıf üniversiteleri kapatılmadan eğitim parasız olamaz. Yani AKP’nin yandaş medyasının dediği gibi parasız eğitim gerçek olmadı.

AKP iktidarı harçları neden tamamen kaldırmıyor?

AKP iktidarı, sermayenin ihtiyaçlarını karşılamak için neoliberal politikaları hayata geçirmek zorundadır. 10 yıllık iktidarı boyunca seçim zamanı yatırımları dışında (burada bile sermayeye milyonlarca lira akıtmaktadır) sermayenin yararına halkın zararına politikalarını sürdürmüştür. Ülkemizdeki bütün sermaye kuruluşlarının ortak talebi, üniversitenin paralı hale getirilmesi olurken, parasız eğitimin gerçekleşmesi mümkün değildir. Zaten YÖK yasası ile maliyetin paylaşılması, yani öğrencileri müşteri haline dönüştürerek maliyetin üniversitelilerin üzerine yıkılması tartışılmaktadır. Bu durum YÖK tarafından o kadar içselleşmiş ki, 1 Eylül’de açıklanacağını söylediği YÖK yasası taslağını “paydaşların tartışmasına açacağız” diyerek duyurdu. Öğrencileri paydaş (maliyete paydaş) olarak tanımlayan zihniyet, üniversitelileri müşteri olarak görmek dışında başka bir şey düşünemez.

Bugün harçların tamamen kaldırılmamasının nedeni, yükseköğretimde harçlar ile elde edilen gelirin, üniversite eğitiminin maliyetinin bir bölümünü karşılamasıdır. YÖK yasası öncesi ağzımıza bir parmak bal çalmak ve seçimlerde iyi bir propaganda malzemesi olarak “harçları kaldırdık” yaygarası koparmayı amaçlayan siyasi iktidarın YÖK yasası ile üniversitelileri nasıl bir yükün altında bırakacağı ise hala muamma. Yani YÖK yasası ile üniversitelerde köklü bir dönüşüm gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Bu dönüşümün de üniversitelilerin yararına olmasını beklemek saflık olacaktır. YÖK’te reform diye sundukları üniversitelerin piyasacı ve gerici dönüşümünü sağlamak olacaktır. Tüm bu bilgilere YÖK Kongresi ve YÖK Reformu ile ilgili YÖK’ün kendi sitesinde yaptığı açıklamalardan ulaşılabilir.

Bilindiği gibi YÖK Disiplin Yönetmeliği değiştiriliyor. Üniversitelerde devrim niteliğinde değişiklik diyerek pazarlanan yeni disiplin yönetmeliği, eskisiyle tamamen hesaplaşmak yerine zaten uygulanamayan maddelerin kaldırıldığı, özünün korunduğu biçimde değiştirilmiştir. AKP iktidarının harçlar konusunda ki hamlesi de artan ikinci öğretim, uzaktan eğitim, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin sayısı düşünüldüğünde harçların tamamen kaldırılmadığı, üniversite maliyetinin paylaşılması konusunda üniversitenin üstüne yine bir yük bindirildiğini gösterir.

Bugün gençlik hareketinin muhalefeti yükseltmesi gereken talepleri çok açıktır:

1. Harçlar pazarlık olmadan tamamen kaldırılmalı, YÖK yasası ile planlanan maliyetin paylaşılması yani borçlandırmaya dayalı kredilendirme sistemine geçme fikri akıldan bile geçirilmemelidir.
2. AKP iktidarı döneminde verilen harç kredileri borcu tüm üniversitelilerden silinsin.
3. YÖK yasası, sermayenin değil, üniversite bileşenlerinin milyonlarca üniversitelinin, öğretim görevlilerinin ve üniversite çalışanlarının, hatta üniversiteye hazırlanan liselilerin tartışmasına açılmalı. Sermayenin değil, üniversite bileşenlerinin yararına bir dönüşüm yapılmalıdır.
4. Parasız eğitimin gerçekleşmesi için, başta harçlar olmak üzere ulaşım, barınma, beslenme ve sağlık gibi üniversitelilerin temel yaşamsal ihtiyaçları parasız olarak karşılanmalıdır. Paralı olan vakıf üniversiteleri kaldırılmalıdır.
5. Üniversitelere daha fazla bütçe ayrılmalıdır.