Kolektif’in yaz çantası hazır
Haziran 2011 |
Gençlik hareketi, ülke gündemine yön verdiği oldukça hareketli bir dönemi geride bırakıyor. Önümüzdeki yaz dönemi ise üniversitelilerin tatil planlarının yanında, alternatif planlar çıkarması için bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Öğrenci Kolektifleri, “Yapabileceğin bir şey var” diyerek üniversitenin en geniş kitlesine ulaşmayı hedeflediği kampanya ile tüm Türkiye’de binlerce üniversiteliye ulaşmayı başardı.
Hemen ardından, 16 Nisan’da bir süredir tartışılan Türkiye çapındaki bütün yerel Kolektif çalışmalarının bir araya gelip merkezi bir çatı altında toplanması hedefini Ankara’da gerçekleştirdiği bir genel kurulla hayata geçirdi. Bu merkezi çatı ile, gençlik hareketinin kurumsallaşmış; üniversitelileri yalnızlaştıran tüm baskı uygulamaları, gerici ve piyasacı politikalar karşısında dayanışma içinde durmasını sağlayan; özgürleştiren ve aynı zamanda ülke ve üniversitenin üzerine karabasan gibi çöken AKP saldırılarına daha refleksif, koordineli ve bütünlüklü cevaplar verebilecek bir yapısı oluşturulmuş oldu.
Ülke ve üniversite gündemi adına gençlik hareketinin attığı bu büyük adım, üniversitelileri 1 Mayıs’ta binler olup sokağa döktü. Toplumsal muhalefetin irili ufaklı bütün bileşenlerinin yanında bağımsız halk kitlelerinin akın ettiği Taksim’de 500 bin, ülke çapında 1 milyon insanın buluştuğu 1 Mayıs sokaklarında, tüm Türkiye’de en coşkulu, iddialı ve kitlesel kortejleri, “gücünü göster”en üniversiteliler oluşturdu.
Şimdi finaller, bütünlemeler, yaz okulları karmaşasında üniversiteliler yaz planlarını oluşturmaya başladı. Bu yaz planı içinde, bu yıl 6’ncısı gerçekleşecek olan Kolektif Yaz Kampı hedefleri ve yaratacağı etkiler açısından oldukça önemli bir yerde duruyor. Yaz kampı, gençlik hareketine en geniş katılımı sağlayacak kanalların çoğaltılması hedefinin yakalayabileceği kitlesellik potansiyeli ile önemli bir ayağını oluşturuyor. Zengin ve nitelikli içeriği, teknik donanımı ve kurumsallığı ile gelen tüm üniversitelilere bir arada alternatif bir yaşam sunan bu kamp, gençlik hareketine yeni döneme güçlü bir motivasyon ve vizyon ile başlama avantajı sağlayacaktır. Bu nedenle Kolektif Yaz Kampı’nın tüm yılın politik hedeflerinden biri olduğu unutulmamalı ve tüm Türkiye’de en güçlü şekilde çalışmaları yürütülmelidir.
Üniversitelilerin yaz hedefleri arasında 4. yılına giren “Okumuş İnsan Halkın Yanındadır” kampanyası da var. Parasız eğitimin hâlâ bir alternatif olduğunu ispatlayan, yoksul mahallelerdeki tüm gerici cemaat ağlarına karşı üniversitenin ilerici, aydın kimliğini sokaklara taşıyan bu çalışma, yaratıcı yeni yöntem ve araçlarla bu yıl da yürütülmelidir.
Teorik beslenme, eğitim çalışmaları ve okumalar, tüm yılın pratik yoğunluğu içinde eksik kalma riski taşıyan bir ihtiyaç olabilir. Gençlik mücadelesinin ideolojik temellerini besleyecek bu çalışmalar için uzun yaz günleri değerlendirilmelidir. Programlı ve kolektif bir şekilde tartışmalar, ev toplantıları, piknikler şeklinde eğlenceli hale getirilebilir.
Ülke gündemini şimdiden sarmış olan Haziran’daki genel seçimler, yaz ayları için üniversite gençliğinin söz söyleyeceği son gündemlerden olacak. Siyasetin sokak sokak, ev ev yapıldığı bu süreçte iktidar oyunları arasında Kolektifler, kendi taleplerini dillendirmekten vazgeçmeyecek. Patronlardan, faşistlerden, imamın ordularından nasıl hesap sorulacağını sandıkta değil, sokakta gösterecek.