İstanbul’da öğrenci olmanın maliyeti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İstanbul Planlama Ajansı (İPA), üniversite öğrencilerinin barınma sorununa ilişkin “Barınma Krizini Üniversite Öğrencileri Üzerinden Okumak: Yükseköğretim Politika ve Uygulamalarının İstanbul’daki İzleri” isimli kapsamlı bir rapor hazırladı.

Üniversite öğrenci adaylarının büyük bir kısmı için İstanbul, üniversite okunacak şehirler arasında ilk sırada yer almaktadır. Her ne kadar İstanbul bu konuda çoğu zaman ilk sırada olsa da, İstanbul’da yaşamanın maliyeti göz önünde bulundurulduğunda İstanbul’da okumak, üniversite öğrencilerinin büyük bir kısmı için fazlasıyla zorlu bir süreç olmakta; hali hazırda İstanbul’da okuyan öğrencileri de oldukça zor duruma sokmaktadır.

İPA raporuna göre, toplam üniversite sayısının %28,29’u İstanbul’dayken, bu oran vakıf üniversiteleri özelinde incelendiğinde %60,26’ya çıkmakta, devlet üniversiteleri özelinde incelendiğinde ise %8,66’ya düşmektedir. İstanbul, özellikle vakıf üniversitelerinin en yoğun olduğu şehirdir.

  • Türkiye’deki toplam üniversite öğrencisi sayısının %21,44’ü İstanbul’da bulunmaktadır. Bu oran vakıf üniversiteleri özelinde %78,78’e çıkmakta, devlet üniversiteleri özelinde ise %8,04’e düşmektedir. İstanbul, üniversite sayılarında olduğu gibi öğrenci sayılarında da vakıf üniversitesi öğrencilerinin en yoğun olduğu ildir.
  • Mevcut nüfusuna ek olarak yükseköğretimde de önemli bir nüfusu barındıran İstanbul’da barınma meselesi gündemde her daim yerini korumaktadır. Üniversite öğrencilerinin barınma ihtiyacı da bu meselenin sorun alanlarından biri olarak öne çıkmaktadır.
    İstanbul’da bulunan toplam yurt kapasitesi 135.998’dir. Bu kapasitenin %41’i erkek öğrenciler, %59’u ise kadın öğrenciler için hizmet vermektedir. KYK yurtları, İstanbul’daki toplam kapasitenin %29,15’ini oluştururken, üniversitelerin sadece kendi öğrencilerine hizmet veren yurtları toplam kapasitenin %29,85’idir. Toplam kapasite içinde en geniş pay, %37,18 ile özel yurtlara aittir. İlk olarak 2021 yılında açılan İBB yurtlarının kapasitesi ise toplam kapasitenin %3,82’sine denk gelmektedir. Kapasite tartışmalarına ek olarak, bazı yurtlardaki odalara ekstra yatak ve/veya ranza konularak çok fazla sayıda öğrenci barındırılması gibi bir durum da söz konusudur. Bu kalabalık odalarda kalan öğrencilerin sağlıkları ve eğitim hayatları olumsuz yönde etkilenmektedir.
  • Özel yurtların bir kısmı imtiyazlı vakıflara aittir. Sadece İstanbul’da bu vakıflara ait en az 9.840 kapasitelik yurtlar bulunmaktadır. Bu sayı, özel yurtların kapasitesinin %19,46’sını, İstanbul’daki tüm yurt kapasitesinin ise %7,24’üne denk gelmektedir.
  • 2022 – 2023 eğitim-öğretim döneminde özel yurtta kalan bir öğrencinin ortalama barınma maliyeti 3.300 TL iken, bu maliyet son bir yılda %213,94 oranında olağanüstü bir artışla 10.360 TL olmuştur. Aynı dönemde öğrenci evinde kalan bir öğrencinin barınma harcaması ise aylık bazda %228,95 artmıştır.
  • 2022 – 2023 eğitim-öğretim yılında bir öğrencinin geçim maliyeti aylık bazda 5.127 TL, yıllık olarak ise 61.518 TL olarak hesaplanmıştır. Bu sene ise %184,46 artışla aylık bazda 14.583 TL ve yıllık bazda 174.993 TL olarak hesaplanmıştır. Oransal olarak en fazla artan harcama kalemi, %315 ile aylık market harcaması olmuş, bunu %213,94 ile barınma ücreti takip etmiştir.
    2022 – 2023 eğitim-öğretim yılında evde kalan bir öğrencinin aylık yaşam maliyeti 5.357 TL, yıllık bazda ise 64.278 TL olmuştur. 2023 – 2024 eğitim-öğretim dönemine gelindiğinde ise %134,01 oranında bir artışla bu maliyetler aylık olarak 12.535 TL, yıllık olarak ise 150.415 TL olmuştur.
  • Son iki eğitim-öğretim döneminde, aile ya da akraba yanında kalan bir öğrencinin yaşam maliyetinde toplam %71,79’luk bir artış olmuştur. Harcama kalemlerine bakıldığında oransal olarak en fazla artış %118,55 ile market ve yemek harcamalarında görülmüştür.
    İstanbul’da KYK yurdunda kalan bir öğrencinin yaşam maliyeti yıllık ve aylık bazda %89,53 oranında artmıştır. Bu artış harcama kalemleri özelinde incelendiğinde, en fazla artış %217,09 ile market ve yemek harcamalarında olmuştur.
    2013 yılında 280 lira olan ön lisans ve lisans seviyesindeki burs ve öğrenim kredisi miktarı, sürekli bir artışla 2024 yılında 2.000 lira olmuştur.
  • 2013 yılında ön lisans/lisans, yüksek lisans ve doktora burs ve öğrenim kredisi miktarı, asgari ücretin sırasıyla %35,53, %71,07 ve %106,6’sına denk gelmekteydi. Bu oranlar 2023’ün ikinci altı ayında %10,87, %21,74 ve %32,61’e düşmüştür.
  • 2022 – 2023 eğitim-öğretim yılında KYK ön lisans-lisans burs/kredi miktarı İstanbul’da özel bir yurtta kalan bir öğrencinin yaşam maliyetinin %24,38’ini karşılamaktayken, bu oran 2023 – 2024 yılında %13,71’e düşmüştür. Bu veri, asgari ücret – KYK burs miktarı karşılaştırmasıyla birlikte düşünüldüğünde, enflasyonun etkisiyle düşen alım gücünün öğrencilerin KYK burslarını öğrenci olmak için değil, sadece hayatta kalma amacıyla kullandığını göstermektedir.

Beslenme maliyeti

İPA raporuna göre, beslenme harcaması öğrencilerin yapması gereken zorunlu harcamaların başında gelmektedir. İstanbul’da bulunan devlet üniversitelerinin sağladığı yemekhane hizmetinin, bir üniversite öğrencisinin sağlıklı gıdaya erişebileceği en ucuz seçenek olduğu söylenebilir. 2022-2023 yılları arasında ortalama yemek ücreti 6,72 TL iken, 2023-2024 yılları arasında ortalama 13,02 TL’ye yükselmiştir. Bir önceki sene devlet üniversitelerinde en düşük öğle yemeği ücreti 4,5 TL, en yüksek yemekhane ücreti 10 TL iken, bu eğitim-öğretim yılında devlet üniversitelerinde en ucuz öğle yemeği 9,75 TL, en pahalı öğle yemeği ise 15 TL olmuştur. Buna göre, 2023 – 2024 eğitim-öğretim yılında devlet üniversitelerinde öğle yemeklerinin ücretleri ortalama olarak %93,83 oranında artmıştır.

Yemekhane seçeneği dışında beslenme ihtiyacını tek başına karşılamak isteyen bir öğrencinin son iki yıldaki harcama değişimi de olağanüstü bir biçimde artmıştır.

Barınma maliyeti

İPSOS’un yaptığı araştırmaya göre, öğrencilerin barınma tercihleri kendi evleri, yurt, kiralık ev ve akraba yanı olarak sıralanmıştır. Araştırma sonucuna göre, şehir dışında okuyacak öğrencilerin %75’i, aynı şehirde üniversite okumaya devam edecek öğrencilerin ise %51’i yurtta kalmayı planladığını söylemiştir.

Bu bağlamda, KYK yurtlarının yetersiz kapasitesi göz önünde bulundurularak, özel yurtlarda barınma maliyetine odaklanılması önemlidir. İPA tarafından yapılan Öğrenci Yaşam Maliyeti araştırması kapsamında, İstanbul’da özel yurtta kalan bir öğrencinin aylık barınma masrafının son iki yıldaki değişimi hesaplandığında, 2022-2023 eğitim-öğretim döneminde özel yurtta kalan bir öğrencinin ortalama barınma maliyeti 3.300 TL iken, bu maliyet son bir yılda %213,94 oranında olağanüstü bir artışla 10.360 TL’ye ulaşmıştır.

Raporun ilk bölümünde de görüldüğü gibi İstanbul, Türkiye’deki tüm ön lisans ve lisans seviyesindeki öğrencilerin %20’sini barındırması bakımından Türkiye’nin en büyük üniversite öğrencisi nüfusuna sahip şehridir. Ancak İstanbul’da yaşamın ekonomik maliyeti düşünüldüğünde, İstanbul’daki öğrencilerin büyük bir kısmının insana yakışır şartlarda yaşam sürdürmediğini söylemek yanlış olmayacaktır. Bu raporun da gösterdiği gibi İstanbul’da yurt kapasitesi yetersizdir. Yurtların çoğunda kalan öğrenciler kalabalık odalarda, sağlıksız beslenme koşullarında ve bakımı yapılmayan asansörlerin ölümlü kazalara sebep olduğu ortamlarda barınmak durumunda kalmaktadır.

Her geçen yıl artan öğrenci sayısıyla baş etmeye yeterli gelmeyen yurt kapasiteleri, öğrencileri ev kiralarıyla baş başa bırakmaktadır. Son yıllarda artan kira fiyatları, öğrencileri eğitimlerini dondurmak ile kötü yaşam koşulları arasında seçim yapmaya zorlamakta; bu durum öğrencilerin eğitim hayatları boyunca üniversite eğitimlerinden yeteri kadar verim alamamaları ile sonuçlanmaktadır. Öğrencilerin yaşam kalitelerini artırmak amacıyla bir hak olarak sağlanması gereken burs ve krediler ise öğrencilerin yaşam kalitelerini artırmaktan ziyade bir hayatta kalma aracına dönüşmektedir. Sonuç olarak, İstanbul’da öğrenci olmanın ekonomik bedeli, öğrencilik hayatının başta öğrencilere yönelik eksik sosyal destekler sebebiyle geleceğe hazırlanmak ve genç olmanın tadını çıkarmaktan ziyade bir hayatta kalma mücadelesine dönüşmesine neden olmaktadır.