Aksa Tufanı’nın başlangıcının birinci yılında İstanbul’da yürüyüş: “Soykırımcı İsrail, Efraim Elrom’u unutma”
“Filistin direnişinden aldığımız ilhamla, Filistin ‘nehirden denize özgür olana dek’ mücadelemize devam edeceğiz. Zafer Filistin halkının, özgürlük Filistin toprağının olacaktır.”
Filistin Eylem Komitesi, Aksa Tufanı’nın 1. yılı sebebiyle 5 Ekim saat 16.00’da AKM’den Dolmabahçe’ye yürüdü. Filistin Eylem Komitesi, basın açıklamasında Filistin halkının direnişini desteklediklerini ve İsrail’e karşı dünya çapında bir tecrit çağrısı yaptıklarını belirtti. Ayrıca Türkiye’nin İsrail ile olan askeri, ticari ve diplomatik ilişkilerinin sonlandırılması gerektiğini vurguladı.
Yürüyüş sırasında “Yaşasın öğrenci intifadası” yazılı pankart açan onlarca öğrenci, “Soykırımcı İsrail, Efraim Elrom’u unutma”, “Filistin’de taş atan çocuklara bin selam”, “Her yer Filistin, her yer direniş”, “Soykırımcı İsrail hesap verecek” ve “Nehir’den Deniz’e özgür Filistin” sloganları attı. Yürüyüş sırasında İsrail’in saldırısında öldürülen sosyalist Ayşenur Ezgi Eygi için de özel olarak sloganlar atıldı.
📍İstanbul
Aksa Tufanı’nın 1. yılında, Siyonistlere ve Emperyalistlere karşı direnen onurlu Filistin Halkının yanında olduğumuzu haykırmak için bugün Taksim’deydik.
Selam, selam! Direnişe bin selam! pic.twitter.com/rhMEkpmRxE
— Öğrenci Kolektifleri (@kolektifler) October 5, 2024
Yürüyüş, Almanya Konsolosluğu önünde kısa bir duraklamayla devam etti. Almanca sloganların yer aldığı pankart, Almanya Konsolosluğu’nun karşısındaki ağaca asıldı. Burada okunan kısa açıklamada, Almanya’nın İsrail’e verdiği silah desteği ve Filistin’e yönelik saldırılar karşısındaki duruşu eleştirildi: “Nazi geçmişinizin kefareti olarak İsrail’e silah desteği sağlamanız, tarihinize yeni bir kara leke olarak geçecektir.”
Dolmabahçe’de, Filistin Eylem Komitesi adına basın açıklamasını avukat Gülyeter Aktepe okudu. Şöyle dedi:
“Emperyalist güçlerin Filistin toprağına yerleştirdiği ırkçı Siyonist bir rejim olan İsrail devleti eliyle Filistin halkı on yıllardır topraklarından sürülüyor, öldürülüyor, kaynakları yağmalanıyor. 7 Ekim 2023 tarihinde gerçekleşen Aksa Tufanı eylemi, bu halkın yüzyıldır sürdürdüğü varoluş mücadelesinde işgal rejimini şaşkına çeviren ve onun sömürgeci emellerini sarsan bir hamle oldu. Bizler, Filistin halkının işgal rejimine karşı meşru direnişini selamlıyoruz.
İnsanlar açlıkla mücadele ediyor
ABD ve Batı Avrupa emperyalist ülkeleri, İsrail’e bugün sürdürdüğü soykırıma varan saldırılarında doğrudan askeri ve siyasi destek sunuyor. Dünyanın en yüksek teknolojisiyle donatılmış İsrail ordusu, sömürü ve abluka altında yaşayan halkların direnişini kıramadığı her gün daha da vahşileşiyor; Filistin’in her bölgesinde, Lübnan’da, Yemen’de, Suriye’de, İran’da kan dökmeye devam ediyor. On binlerce insan, emperyalist güçler bölgemizde kalıcı hale gelsin diye öldürülüyor. Milyonlarca insan her gün ölüm ve yaralanma tehdidi altında yaşıyor, kuşatılarak açlığa mahkûm ediliyor, evlerini terk etmeye zorlanıyor.
Bu pervasız saldırganlığa on yıllardır göğüs geren Filistin halkının mücadelesi bugün dünyanın her yerinde yankılanıyor! Sömürgeciliğe karşı çıkan tüm dünya halkları olarak, bugün bizlere düşen görev, bulunduğumuz her yerde soykırımcı İsrail’i tecrit etmek ve ona güç veren her türlü mekanizmayı engellemektir. Türkiye’deki siyasal iktidar da, bu soykırım sürecinin en şiddetli dönemi olan ilk yedi ayı boyunca, ölüm saçan işgal devletine gerekli olan tüm hammaddeleri; çeliği, kimyasal maddeleri, yakıtı doğrudan temin etti. Bu suç ortaklığını bitirmek isteyen kitleler sokağa çıktı ve Filistin davasını sahte destek söylemiyle istismar eden iktidar geri adım atmak zorunda kaldı. Ancak bugün yine İsrail’e petrol Türkiye üzerinden, elektrik ise Türkiye sermayesi tarafından sağlanmaya devam ediyor; işgal devletine lojistik destek dolaylı biçimde sürüyor. Bu utanç yetmiyor, Türkiye hâlâ kendi topraklarındaki askeri üsler yoluyla işgal devletine istihbarat desteği veriyor, savunma sanayi alanında Türkiyeli şirketler işgal devletiyle ortaklık kurmayı sürdürüyor.
Tüm bunlara karşılık bizler, Türkiye’nin işgal devletiyle kurduğu askeri, ticari ve diplomatik tüm ilişkilerin kesilmesi için, işgal ve soykırımdan para kazanan şirketlerden hesap sorulması için yürüttüğümüz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
Soykırımcı İsrail’i kınamak ve hamaset dolu nutuklar atmak yetmez; bugün Filistin halkına verilebilecek en önemli destek:
- İsrail’le tüm askeri anlaşmaların feshedilmesi ve askeri ambargo uygulanması,
- Serbest Ticaret Anlaşması’nın feshedilmesi ve tüm ticaret yollarının Siyonist rejime kapatılması,
- Diplomatik ilişkilerin tamamen kesilmesi,
- İşgal devleti İsrail’deki tüm yatırımların geri çekilmesi,
- İşgal devletini tecrit etmekten geçiyor.
Filistin direnişinden aldığımız ilhamla, Filistin ‘nehirden denize özgür olana dek’ mücadelemize devam edeceğiz. Zafer, Filistin halkının; özgürlük, Filistin toprağının olacaktır.”
Ne olmuştu?
Filistinli direniş örgütleri, 7 Ekim 2023 tarihinde işgalci İsrail’e karşı Aksa Tufanı Operasyonu’nu başlattı. Bu gelişmenin ardından işgal rejimi, Filistin halkına yönelik geniş çaplı bir soykırıma girişti. Bu süreçte, 130.000’den fazla Filistinli ya hayatını kaybetti ya da yaralandı ve kayboldu.
Savaş suçlarının aleni bir şekilde işlendiği, hastaneler, okullar ve kritik altyapıların hedef alındığı, 2 milyon insanın kuşatma altında açlıkla yüzleşmek zorunda kaldığı bu soykırıma rağmen Filistin direnişi boyun eğmedi. Siyonist rejim ve emperyalist destekçileri, İran ve Lübnan Hizbullahı gibi direnişi destekleyen güçleri de hedef almaya başladı. Bu direniş sürecinde, Filistinli direniş örgütlerinin yanı sıra Hizbullah’ın önde gelen isimleri de İsrail’in saldırıları sonucu hayatını kaybetti.
Direniş liderlerine yönelik saldırılara rağmen, bu durum direnişi bastıramadı. Dünyanın dört bir yanında, özellikle de ABD, İngiltere ve Almanya gibi İsrail’in başlıca destekçisi ülkelerde, Filistin’e destek eylemleri düzenlendi.