‘Yurdum’ direnişi beşinci gününü geride bıraktı
Hacettepe Üniversitesi kayyum rektörlüğü, 7/24 açık olan Yurdum Kafe’nin çalışma saatlerinin 08.30-23.00 olarak değiştirildiğini 11 Kasım’da duyurmuştu. Bu duyurudan sonra, Yurdum Kafe önünde toplanan öğrenciler de nöbet başlattıklarını duyurdular. Nöbetin şu ana kadar beşinci günü geride kaldı. Nöbete katılan üniversiteliler universiteli.org‘a konuştu.
Yurdum Kafe Hacettepeliler için ne ifade ediyor?
Hacettepe Üniversitesi’nin Beytepe Kampüsü’nün büyüklüğü ve barındırdığı öğrenci kapasitesi göz önünde bulundurulunca, kampüs içinde sosyalleşme alanları oldukça az. Belirli bir saatten sonra ise bu alanlar tamamen ortadan kalkıyor. Kampüs, öğrencilere sosyalleşme imkanı sunmadığı gibi var olan imkanları da rektörlük ortadan kaldırmaya çalışıyor. Sınav haftasında kapatılan Yurdum Kafe bu imkanlardan biri, peki Hacettepeliler bu konuda ne düşünüyor? T.H., Yurdum Kafe’ye dair sorularımızı şöyle yanıtladı:
İlk olarak, Yurt Kafe’nin önemi bizim için şöyle öne çıkıyor: Kampüsteki tek 7/24 açık mekan olması ve yurtların hemen yanında bulunması. Bu sayede öğrenciler, her saatte ihtiyaçlarını kolayca karşılıyor. Beytepe’nin Ankara şehir merkezine uzaklığı dikkate alındığında, bu kafe kampüste yaşayanlar için oldukça hayati bir yer. Kafenin kapatılmasıysa tamamen keyfi bir karar gibi görünüyor. İşletmenin çalışanları ve sohbet ettiğimiz diğer öğrenciler bu kararı desteklemiyor; kapatılmasını isteyen tek kişi, kayyum rektör. Gerekçe olaraksa son dönemde okulda artan faşist saldırılar sonrası kafede “sağ-sol” çatışması yaşanma olasılığını öne sürüyor.
universiteli.org’a konuşan bir diğer Hacettepe öğrencisi G.Ö., nöbet eyleminin gerekliliğini vurgularken şu ifadeleri kullandı:
Yurdum Kafe, öğrencilerin kampüste oturup sohbet edebileceği sıcak bir ortam sağlıyor; üniversiteye ait bu işletme, özellikle kampüste barınan öğrenciler için 7/24 oturabilecekleri tek sıcak alan. Ancak rektörlük, içeride yaşanan “kavgaları” gerekçe göstererek kafenin 23.00’te kapatılmasına karar verdi. Fakat kampüste yaşayan ve onları destekleyen öğrenciler, kararın alındığı ilk günden itibaren bu kararı tanımadı ve kafe hiçbir gün saat 23.00’te kapanmadı.
![Hacettepe Üniversitesi, Beytepe Kampüsü, Yurdum Kafe, Duyuru,](https://universiteli.org/wp-content/uploads/2024/11/yurdum-kafe-duyuru-gorseli.jpeg)
Rektörlüğün nöbete karşı bir müdahalesi oldu mu?
T.H. rektörlüğün nöbet sürecine karşı nasıl tavır aldığına dair “Rektörlüğün henüz doğrudan bir müdahalesi olmadı ancak ÖGB (Öğrenci Güvenlik Birimi) düzenli olarak kafenin önünde toplanıyor ve belirli saatlerde çok daha kalabalık bir şekilde orada bulunuyor. Şu ana kadar fiziksel bir müdahale yaşanmasa da, zaman zaman sözlü rahatsızlık yaratmaya çalışıyorlar.” dedi. G.Ö ise konuya dair “ÖGB’nin doğrudan müdahalesi her direniş gününde gerçekleşiyor; içeri girip örgütsüz arkadaşları kaldırmaya çalışıyorlar, ancak öğrenciler iradelerini ortaya koyarak alandan ayrılmıyorlar. Faşist gruplar da eylemin ilk gününden beri uzaktan takipte; olası bir teşhir durumunda saldırı fırsatı kolluyorlar. Bu atmosfer, öğrencilerin kararlı duruşunu pekiştirirken, kampüs içindeki dayanışmayı da güçlendiriyor.” eklemesinde bulundu.
Her ne kadar fiziksel olarak nöbete müdahale etmese de rektörlük, Hacettepe öğrencilerinden edindiğimiz bilgilere göre, Yurdum’un kapanış saatini 23.00’ten 22.30’a çekti. Böylece tutumunu açıkça göstermiş oldu.
📍 Hacettepe Üniversitesi
Beytepe kampüsünde yer alan Yurdum Kafe normalde 7/24 açıkken rektörlük kararıyla 23.00’da kapatılmasına karşı çıkıyoruz, kapıları kapattırmıyoruz.
Kayyumun değil, bizim kafemiz. Yurdum’a Dokunma! pic.twitter.com/IX0STsvmzU
— Öğrenci Kolektifleri (@kolektifler) November 11, 2024
Dayanışma kitaplığı ve çorba masası kurdular
Nöbet alanında Yurdum’un sınav haftasında kapatılmasından kaynaklı üniversiteliler hem nöbette hem sınav telaşında. Hal böyleyken Yurdum Kafe’de öğrenciler bir dayanışma kitaplığı ve çorba masası kurdu. Üniversiteliler “Tepeden inme kararlarla sosyal yaşantımıza, alanlarımıza dokunan kayyum rektörün karşısında çay, çorba var.” diyerek direnişin ve dayanışmanın önemini vurguladı.