İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Fizik bölümünde öğretim üyesi olan Kemal Gültekin, ders esnasında ve kampüs içerisinde kadın öğrencileri sözlü taciz etmiş, ısrar yoluyla kendisiyle buluşmalarını istemiştir. Fizik bölümünde öğretim üyesi olan bir diğer tacizci akademisyen Orhan Öztürk, kadın öğrencilerin bedenleri hakkında yorumlarda bulunmuştur. İfşa süreci ile tacizci akademisyen Kemal Gültekin hakkında soruşturma başlatılmıştır fakat Orhan Öztürk hakkında halen bir soruşturma süreci başlatılmamıştır. Üniversiteli feministler, tacizci akademisyenler Kemal Gültekin ve Orhan Öztürk’ün görevden süresiz uzaklaştırmasını talep ederek mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söyledi

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Fizik bölümünde öğretim üyesi olan tacizci akademisyen Kemal Gültekin, ders esnasında ve kampüs içerisinde kadın öğrencileri birçok kez sözlü taciz etmiş, ısrar yoluyla kendisiyle buluşmalarını istemiştir. Üniversiteli kadınların tacizci akademisyen Kemal Gültekin’i ifşalamasıyla bir soruşturma süreci başlamıştır. Fakat tacizci akademisyen Kemal Gültekin, derslere girmeye devam etmektedir.

İYTE’de Fizik bölümünde öğretim üyesi olan bir diğer tacizci akademisyen Orhan Öztürk, kadın öğrencilerin bedenleri hakkında “Bu güzellikle okumana ne gerek var” veya ” Sen böyle karşımda dururken ders anlatamam” gibi ifadelerde bulunarak sözlü tacizde bulunmuştur. Hakkında henüz bir soruşturma başlatılmayan tacizci akademisyen Orhan Öztürk, kendisini ifşa eden kadınları iftira atmakla suçlamıştır. Taciz konusunda asla sessiz kalmayacağını dile getiren İYTE kayyum rektörü Yusuf Baran ise iki tacizci akademisyeni görevden uzaklaştırmamıştır.

Üniversiteli feministler, sosyal medyadan yaptıkları paylaşımla kampüslerindeki tacizci akademisyenleri ifşa ederek Kemal Gültekin’in ve Orhan Öztürk’ün görevden süresiz şekilde uzaklaştırılmasını talep etti. Üniversiteli feministler şunları söyledi:

Tacizci öğretim üyesi Kemal Gültekin, ders esnasında ve kampüs içerisinde kadın öğrencileri defalarca kez sözlü taciz etmiş ve öğrencilere kendisiyle buluşmaya ısrar etmiştir. Tacizci Kemal Gültekin yüzünden biz kadınlar amfilerimizde, kampüslerimizde, üniversitelerimizde barınamıyoruz. Diğer tacizci akademisyen Orhan Öztürk ise kadınların bedenlerine dair yorumlarla “Bu güzellikle okumana ne gerek var” ya da “Sen böyle karşımda dururken ders anlatamam” gibi ifadelerle sözlü tacizde bulunmuştur. 

İfşa süreci Kemal Gültekin’e idari soruşturma açılmasını sağlamış olsa da Orhan Öztürk için hala soruşturma süreci işletilmemiştir. Bu da yetmezmiş gibi Orhan Öztürk, yazdığı akademik mailde ifşa etme cesaretini göstermiş kadınları iftiracılıkla suçlamıştır. Bugün gelinen noktada iki tacizci de hala derslerimize girmeye, kampüsümüzde elini kolunu sallayarak dolaşmaya devam etmektedir. 

Sözde bir soruşturma olsa da AKP iktidarının kadın düşmanı politikalarının üniversitelerdeki uygulayıcısı kayyum rektörler ve üniversite idaresi tacizi ört bas etme, tacizciyi koruma çalışmalarına çoktan başladı. “Asla bir taciz konusunda sessiz kalmayacağını” söyleyen Kayyum Rektör Yusuf Baran’a soruyoruz: sessiz kalmadığınız için mi bu iki tacizci akademisyen halen görevlerine devam edebiliyor? Sessiz kalmadığınız için mi üniversitenin idari personeli bizlere “Bu durum taciz midir değil midir bilemiyoruz” ve “Taciz değildir, iltifat etmiştir” deme cüretini gösterebiliyor? Bizler bu taciz aklayıcı ağzın yeni ya da Kayyum Rektör Yusuf Baran’la sınırlı olmadığını biliyoruz. Tacizcilere başlarını hiçbir şey gelmeyeceğinin güvenini veren de üniversite idaresine tacizciyi aklayacak alanı sağlayan da taciz için tacizciyi değil de mağduru suçlayan da kadın düşmanı iktidarın ihmal ve cezasızlık politikalarıdır. 

Üniversiteli feministler olarak talebimiz net: Tacizci akademisyenler Kemal Özdemir ve Orhan Öztürk, görevinden süresiz bir şekilde uzaklaştırılacak. Buradan bir kez daha söyleyelim yalnız da değiliz yanlış da. Bizleri suçlu hissettirmeye, sindirmeye, korkutmaya çalışmanız boşuna. Feministler birbirinden aldığı güç ve cesaretle tacizin karşısına dikilmeye devam edecek. Kampüslerimiz de, sokaklarımız da, gecelerimiz de yeniden bizim olana dek feminist bir üniversite, feminist bir dünya kurana dek mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Üni. Feminist Kolektif (@universitelifeministkolektif)’in paylaştığı bir gönderi