Polisin ailelerine şikayet etmeye çalıştığı üniversiteliler: “Ne kadar haklı olduğumuzu tekrar fark ettik”
Ankara’da Anayasal haklarını kullanarak kampüste ve sokakta eyleme katılan üniversiteliler, hukuksuz bir yöntem olan aile aramalarına maruz kaldı. Üniversitelilerin ailelerini arayan polis, üniversitelilerin “terör” propagandası yaptığını söyledi. Aileleri aranan üniversiteliler, yaşadıkları duruma dair yaptıkları paylaşımlarda bu hukuksuzluk karşısında geri adım atmayacaklarını ifade etti
Anayasal haklarını kullanarak kampüste ve sokakta eylemlere katılan, üniversiteliler hukuksuz bir yöntem olan aile aramalarına maruz kaldı. Ankara Emniyeti, aileleri arayıp “Kızınız/oğlunuz terör eylemlerine katılıyor, terör propagandası yapıyor.” gibi ifadeler kullandı.
Aileleri aranan üniversiteliler, yaşadıkları duruma dair yaptıkları paylaşımlarda bu hukuksuzluk karşısında geri adım atmayacaklarını ifade etti. Bir üniversiteli yapılan şikayetler sonucu bursunun kesildiğini, yurttan atılma tehdidiyle karşı karşıya kaldığını belirtti. Üniversiteli, buna rağmen mücadele etmekten vazgeçmeyeceğini belirtip “Ne mücadelemden ne yoldaşlarımdan ne de bu adi düzenin karşısında durmaktan vazgeçeceğim” dedi.
Öğrenci Kolektifleri’nin derlediği açıklamaların bazıları şöyle:
“Bunlar Deniz Gezmiş gibiler”
“Eylemlere katıldığım için ailem polis tarafından telefonla arandı. Yıldırma amaçlı iftira atıldı. Benim kanunsuz eylemlere katıldığımı ve terör propagandası yaptığım gibi çeşitli yalanlar söylendi. 25 Nisan’da işkence ile gözaltına alındım. 48 saat nezarethanede tutulduk. Çıktığımda ailem tekrar arandı. Psikolojik baskılarla ailemi korkutarak beni sindirmeye çalıştılar. Fakat çok yanlış bir cümle kurdular. “Bunlar Deniz Gezmiş gibiler.” Bu cümlenin bize ithafen söylenmesi bile bana büyük bir cesaret verdi. Mücadelemi, ne kadar haklı olduğumu tekrar fark ettim. Asla yılmayacağım.”
“Bir gün düşersem beni kaldıracak insanlar yine Kolektifçiler olacaktır”
Ben Hacettepe Üniversitesi’nde öğrenim gören bir öğrenciyim. Bir süredir Öğrenci Kolektifleri ile beraber haksızlığa ve adaletsizliğe karşı mücadele veriyorum. Hiçbir yasaya aykırı ve hukuksuz bir eylem veya davranışta bulunmadığım halde beni bu mücadeleden koparabilmek adına çok adi bir yöntem seçtiler. 26 Nisan 2025 günü TEM’den aradığını iddia ederek özel numaradan ailemi arayan bir kadın aileme türlü yalanlar söylemiştir. “Kızınız yasa dışı örgütlere üye olmuş. Kendi başını yakacak, ona soruşturma açacağız, bir haftası var.” gibi söylemlerle hukuksuzca ailemi korkutmaya çalışmıştır. Bu tür yalan iddialarla benim hayatım adına da tehlike oluşturabilecek iddialarda bulunmuştur. Aynı şahıs, bir süre geçtikten sonra tekrardan ailemi aramıştır. 28 Nisan 2025 tarihinde de beni aramıştır. Şahıs bana “TEM’den arıyorum ismim Betül. Üyesi olduğunuz gruplarla ilgili ifadenize başvuracağız gel biraz konuşalım.” demiştir. Ailem aradığında da kendisiyle tek görüşmem için baskı kurmuştur. 29 Nisan 2025 tarihinde bir yoldaşım ve avukatımla adrese gittim. Bunun üzerine, yalnız gelmediğim için benimle görüşmeyi reddettiklerini belirttiler. Üstüne üstlük, ailemi tekrar arayarak “Kızınız örgüt üyesiyle geldi onunla konuşmayı reddediyoruz. Başı büyük belaya girecek.” gibi söylemlerle baskıyı devam ettirmiştir. İsminin Betül olduğunu söyleyen şahıs, burs aldığım ve aynı zamanda aile bireylerimden birinin çalıştığı yeri aramış, “Burs verdiğiniz öğrenci örgüt üyesi sizin de başınız yanar.” diyerek olayı başka bir boyuta taşımıştır. Ailemden biri bu arama üzerine işten atılmakla tehdit edilmiş, benim ise bursum kesilmiştir. Aramaların sonucunda kaldığım yurttan da atılmakla tehdit edildim. Şahıs, şu an dahi ailemi düzenli bir şekilde arıyor. Arkadaşlarımın evleri, isimleri, bilgileri gibi detayları paylaşmaya ve baskıyı arttırmaya devam ediyor. Hem benim hem de arkadaşlarımın güvenliği halen daha tehdit ediliyor.
Tüm gelirim kesilmesine, barınacak yerim kalmamasına rağmen beni mücadeleden yıldıramadılar, yıldıramayacaklar. Çünkü biliyorum ki bir gün düşersem beni kaldıracak insanlar yine Kolektifçiler olacaktır. Ne mücadelemden ne yoldaşlarımdan ne de bu adi düzenin karşısında durmaktan vazgeçeceğim.
📳 Ailesi Ankara Emniyeti tarafından aranan arkadaşlarımız anlatıyor:
“Ne mücadeleden ne yoldaşlarımdan ne de bu adi düzenin karşısında durmaktan vazgeçerim! ” pic.twitter.com/NKwh85tq1I
— Öğrenci Kolektifleri (@kolektifler3) June 22, 2025
Ne olmuştu?
Aile aramaları Ankara’da ilk defa yaşanmıyor. Üniversiteliler daha önce de “Okumuş İnsan Halkın Yanındadır!” kampanyasının gönüllüsü olarak yoksul mahallelere gittiği için de aileleri polis tarafından aranmış ve yine “terör örgütü” iddiaları dile getirilmişti.
Okumuş İnsan Halkın Yanındadır kampanyası ile üniversiteliler, yaz aylarında ve yılbaşlarında yoksul mahallelere giderek çocuklara verdikleri atölyelerle eğitimin parasız, laik ve bilimsel eğitimin mümkünlüğünü göstermektedir. Bu kampanya kapsamında Ankara’da çeşitli üniversitelerden gönüllüler, yılbaşında çocuklara oyuncak ve hediye götürmüştü. Okumuş İnsan Halkın Yanındadır gönüllülerinin aileleri, polis tarafından aranarak uyarılmıştı.