Öğrenci Kolektifleri altı ilde eş zamanlı eylemde: “Bu yolun sonu Saray’a çıkar”
Öğrenci Kolektifleri altı ilde eş zamanlı olarak eylem yaparak yeni dönem mücadele programlarını sokakta duyurdu
Öğrenci Kolektifleri altı ilde eş zamanlı olarak eylem yaparak yeni dönem mücadele programlarını sokakta duyurdu.
İstanbul
Üniversiteliler, İstanbul’da Kadıköy Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü önünde bir araya geldi. Üniversiteliler, “Kayyum düzenine, sermayeye , faşist çetelere ve tarikatlara karşı yürüyoruz! Bu yolun sonu Saray’a çıkar” yazılı pankartın açtı.
Basın açıklamasından önce konuşan Emirhan Mutlu, yeni dönem kampanyasını duyurmak için bir araya geldikleri eylemde üniversitenin ve ülkenin sorunlarına değindi. Mutlu, “Kayyumlar Saray atanıyor, polisler Saray’dan yollanıyor, zamlar Saray’dan yapılıyor; bu kuşatmaya son vermeye yürüyoruz” dedi. Ayrıca Mutlu, “Bilimsel eğitim yerine dogmayı, liyakat yerine sadakati koyan Saray rejimine karşı yürüyoruz” diyerek kampanyanın fitilini ateşledi.
Altı ilde de okunan basın açıklamasında, üniversiteye başlar başlamaz krizin faturasının üniversitelilere kesildiği söylendi. Saray’dakiler sefa sürerken kendi paylarına düşenin “yoksulluk” olduğunu belirten üniversiteliler, 17 Mart’ta “Eğitimde tasarruf olmaz” diyerek Hazine ve Maliye Bakanlığına yürüdüklerini hatırlattı. Üniversiteliler, bu sene bir adım daha ileri giderek Aralık’ta Meclis’e yürüyeceklerini açıkladı.
“Eğitimde tasarruf olmaz” diyerek Ankara’da bir araya gelip Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yüründüğü hatırlatılarak bir adım ileri gitmekten şaşmıyoruz ve “Bu yolun sonu Saray’a çıkar” diyerek Saray’larında sefa sürenlerin kapısını aşındırmaya, o Saray’ı başlarına yıkmaya gidiyoruz. Aralıkta imzalarımızla Ankara’ya gidiyor, şartlarımızla Meclis’e yürüyoruz”
Öğrenci Kolektifleri, şartlarını şu şekilde sıraladı:
- KYK bursları asgari ücretin yarısı oranına sabitlensin.
- Bütün KYK kredileri bursa çevrilsin.
- Eski ve güncel KYK kredi borçları, faizleriyle beraber silinsin.
İstanbul’da üniversitelilere gözaltı
İstanbul’da üniversitelilere Gençlik ve Spor Bakanlığı önünde yapılan açıklamanın ardından polis GBT yapacağını söyleyerek üniversitelileri abluka altına aldı. Polisin saldırısıyla 9 üniversiteli gözaltına alındı.
“KYK bursları asgari ücretin yarısı oranına sabitlensin” diyen üniversiteli arkadaşlarımız neden gözaltında?
Dönem kampanyamızı duyurmak için GSB önünde yaptığımız basın açıklamasının ardından, polis kimlik kontrolü bahanesiyle arkadaşlarımızı gözaltına aldı.
Gözaltına alınan… pic.twitter.com/4tWEae8I2D
— Öğrenci Kolektifleri (@kolektifler3) October 15, 2025
Gözaltına alınan 9 üniversitelinin mevcutlu tutulacağı öğrenildi. Geceyi nezarethanede geçiren üniversiteliler için Öğrenci Kolektifleri bugün amfilerden, kampüslerden seslendi.
Üniversiteliler, bugün saat 11.00 sularında Kartal’da bulunan Anadolu Adliyesi’ne getirildi. “Cumhurbaşkanına hakaret” ve 2911 sayılı kanundan yargılanan üniversiteliler serbest bırakıldı. Üniversiteliler; serbest bırakılmalarının ardından KYK bursunun arttırılmasını talep etmeye devam edeceklerini, aralık ayında da imzalar ve talepleriyle Meclis’e yürüyeceklerini tekrardan söyledi.
Ankara
Ankara’da üniversiteliler, eylemlerine Konur Sokak’ta başlayarak Madenci Anıtı’na yürüdü.
Öğrenci Kolektifleri, “Kamuda Tasarruf Politikaları” kapsamında her geçen gün daha da yoksullaştıklarını ve geçinemediklerini söyledi. Saray’dakilerin sefa içerisinde yaşarken kendilerinin 3000 TL KYK bursu/kredisi ile geçinemediklerini ifade eden üniversiteliler, yaşamlarını yitiren sıra arkadaşlarını hatırlattı.
“Okurken çalışmak zorunda bırakılan sıra arkadaşımız Ata Emre, çalıştığı esnada katledildi. İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel Ünli, yemekhane kartında 1 TL varken intihar etti. Saray’ın tüm bu kuşatması altında yoksulluğa sürükleniyor, yaşayamıyoruz. 2023 yılında Zeren Ertaş’ın, tasarruf bahaneleriyle denetlenmeyen asansörler yüzünden katledilmesinin ardından, göstermelik alınan tedbirlerin süresi doldu! Bu dönem, yine yurtlarda beslenmeden barınmaya birçok problemin yanında, sıcak suya dahi ulaşamadığımızı gördük. Osmaniye’de bir yurtta, soğuk su ile banyo yapmak zorunda kaldığı için, kalp krizi geçiren sıra arkadaşımızın ihmaller sonucu katledilmesi sonrası, Trakya, Bartın, İstanbul, Ankara gibi pek çok kentte, yurtlarda temel haklarına erişemeyen üniversitelilerin isyanıyla da birlikte “Artık yeter, yaşamak istiyoruz!” sesleri KYK yurtlarından yükseldi. Beslenmeden barınmaya gasp edilen temel haklarımızın yerini, geçinemediğimiz için yaşamlarımızın kendisi alıyor! İşte bu yüzden 3000 TL KYK bursu ile yaşayamıyoruz! “KYK bursu asgari ücretin yarısına oranlansın” diyoruz!”
📍 Anlara, Konur Sokak
KYK bursunun asgari ücretin yarısına oranlanmasını talep ettiğimiz dönem kampanyamızı duyurmak için özgürlüğün rengi, mavi renk flamalamalarımızla Kızılay Sokaklarındaydık.
3000 TL ile geçinmemizi bekleyen Saray rejimine karşı üniversitelinin iradesini… pic.twitter.com/6S3ZY8lq4z
— Öğrenci Kolektifleri (@kolektifler3) October 15, 2025
İzmir
İzmir’de üniversiteliler, Bornova Küçükpark’ta bir araya geldi. “Üniversiteli yoksulluğu bitecek!” yazılı pankart açan üniversiteliler; barınamadıklarını, ulaşamadıklarını, geçinemediklerini ifade etti. KYK bursu/kredisi ile yaşamanın mümkün olmadığını dile getiren üniversiteliler, KYK burslarının en az asgari ücretin yarısı kadar olması gerektiğini yinelediler. İzmir’de de Öğrenci Kolektifleri, aralık ayında topladıkları imzalar ve talepleriyle aralık ayında Meclis’e yürüyeceklerini duyurdu.
Saray’da dakikada 32 bin tl harcayanlar, krizin faturasını yetersiz yurtlarla, 3000 tl Kyk bursuyla, tasarruf programlarıyla üniversitelilere kesmeye çalışıyor.
Tasarruf Tedbirleri kapsamında 7/24 açık kütüphanelerimizin saatleri kısıtlanıyor, yemekhanelere yılda birden fazla… pic.twitter.com/IAhMViMbnZ
— Öğrenci Kolektifleri (@kolektifler3) October 15, 2025
Okunan ortak basın açıklaması ise şöyle:
Her dönem olduğu gibi bu dönem de üniversitelerimiz açıldığından, kampüslerimize döndüğümüzden beri görüyoruz ki Saray’dakiler sefa sürerken, krizin faturasını üniversiteliye keserken, üniversitelerimizi sermayenin pazar alanına çevirirken, yemekhane zamlarından ulaşım zamlarına kadar her uygulamayla cebimizdeki son kuruşa dahi göz dikilirken üniversitelinin payına düşen şey belli: yoksulluk!
Döneme yemekhane zamlarıyla, ulaşım zamlarıyla girdik. Üç bin lira KYK bursu/kredisiyle geçinmeye çalışırken her yeni zam, üniversitedeki her piyasacı uygulama yaşamlarımıza vurulan zincirin bir diğer halkası oldu. Zamlara doyduk ama karnımız doymadı!
Üniversitelerimizde bizzat Erdoğan tarafından görevlendirilen Mehmet Şimşek’in sunduğu “Kamuda Tasarruf Tedbirleri” ile krizin faturasının üniversitelilere, yoksul halka kesildiği ve kamusal alanlarımızın, tüm yaşamsal faaliyetlerimizin Saray’ın yoksullaştırma politikalarının kıskacında şekillendiği bir dönem yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz.
Tasarruf Tedbirleri kapsamında 7/24 açık kütüphanelerimizin saatlerinin kısıtlandığını, yemekhanelere yılda birden fazla zam yapıldığını, kantinlerin saatlerinin kısıtlandığını, üniversite hastanelerinde acil kısımlarının kapatıldığını, fakültelerde tuvaletlere sabun koyulmadığını, dersliklerde ısıtmadan ve çalışma alanlarından tasarruf edildiğini gördük. En temel haklarımıza Saray’ın “Tasarruf Tedbirleri” kılıfıyla erişemezken, dakikalık masrafı 32 bin TL olan Saray’dan tasarruf edilmedi. 300 odalı Saray’ında sefa sürenlere sesleniyoruz: üniversiteden değil, Saray’dan tasarruf edin!
İşte üniversiteliye biçilen yaşam bu! Erdoğan 300 odalı Saray’ında sefa sürerken, krizin faturası üniversiteliye kesiliyor. Okurken çalışmak zorunda bırakılan sıra arkadaşımız Ata Emre çalıştığı esnada katledildi. İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel Ünli yemekhane kartında 1 TL varken intihar etti. Saray’ın tüm bu kuşatması altında yoksulluğa sürükleniyor, yaşayamıyoruz. 2021 yılında Zeren Ertaş’ın tasarruf bahaneleriyle denetlenmeyen asansörler yüzünden katledilmesinin ardından göstermelik alınan tedbirlerin süresi doldu! Bu dönem yine yurtlarda beslenmeden barınmaya birçok problemin yanında sıcak suya dahi ulaşamadığımızı gördük. Osmaniye’de bir yurtta soğuk su ile banyo yapmak zorunda kaldığı için kalp krizi geçiren sıra arkadaşımızın ihmaller sonucu katledilmesi sonrası, Trakya Üniversitesi’nde 1 aydır yurtta suya erişemeyen üniversitelilerin isyanıyla da birlikte “Yaşamak istiyoruz!” sesleri KYK yurtlarından yükseldi. Beslenmeden barınmaya gasp edilen temel haklarımızın yerini geçinemediğimiz için yaşamlarımızın kendisi alıyor! İşte bu yüzden 3000 TL KYK bursu ile yaşayamıyoruz! “KYK bursu asgari ücretin yarısına oranlansın” diyoruz!
Saray’da dakikada 32 bin tl harcayanlar; enflasyon ve yaşam maliyeti hakkında karar veriyor. Ekonomik krizin bedeli işçilere, emekçilere, üniversitelilere kesiliyor. Yaşamını, emeğini satarak devam ettirmeyen çalışanların ve bilimsel ve nitelikli eğitim hakkının olması gereken üniversitelilerin hayatının kararı Saray’ın kendisine veriliyor. Saray’ın elini attığı her alan enkazın içerisinde, alacaklı olduğumuz hakların listesi ise uzun uzadıya artıyor. Üniversitelerimizi, yaşamlarımızı Saray’ın enkazına teslim etmeyeceğiz!
Üniversitelerde Saray rejimi doğrultusunda başlayan tüm dönüşümlerin sonucu daha fazla yoksulluk, daha fazla ölüm, daha fazla felaket oldu. Daha fazla yoksulluğa, ölüme, felakete tahammülümüz yok! Öfkemiz, rotamızı çiziyor. Üniversitelinin rotası, muhattabı Saray!
17 Mart’ta “Eğitimde tasarruf olmaz” diyerek Ankara’da buluştuk, yoksulluğa karşı Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yürüdük. Yeni dönemde de, bir adım ileri gitmekten şaşmıyoruz ve “Bu yolun sonu Saray’a çıkar” diyerek Saray’larında sefa sürenlerin kapısını aşındırmaya, o Saray’ı başlarına yıkmaya gidiyoruz. Aralıkta imzalarımızla Ankara’ya gidiyor, şartlarımızla Meclis’e yürüyoruz!
Şartlarımız belli:
- KYK bursları asgari ücretin yarısı oranına sabitlensin.
- Bütün KYK kredileri bursa çevrilsin.
- Eski ve güncel KYK kredi borçları, faizleriyle beraber silinsin.
Şartlarımız, rotamız, mücadelemiz açık; muhatabımız net!
Üniversiteli yoksulluğu son bulacak! Bu yolun sonu Saray’a çıkacak!