KYK yurt ücretlerine yüzde 50 zam yapıldı
Üniversitelerde yeni eğitim öğretim döneminin başlamasına haftalar kala, Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurt ücretlerine yüzde 50 zam yaptı.
KYK yurtlarında en düşük ücret 345 liradan 517 TL’ye, en yüksek ücret ise 570 liradan 855 TL’ye çıktı.
Tip 2 ve tip 3 yurtların ücreti 607 TL’ye, tip 4 yurtların ücreti 720 TL’ye, tip 5 yurtların ücreti 765 TL’ye yükseldi.
Yurt ücretine ek olarak, 15 Eylül’e kadar yatırılması gereken depozito ücreti de 685 lira olarak belirlendi.
MEB Örgün Eğitim İstatistikleri 2023 raporuna göre, 2019-2020 döneminde 793 KYK yurdunda 703 bin öğrenci kapasitesi bulunurken, 2022-2023 döneminde 785 KYK yurdunda 876 bin öğrenci kapasitesi vardı.
KYK yurt sayısı azalmış olmasına rağmen, toplam öğrenci kapasitesi 173 bin artmıştı.
En yüksek kapasite artışı ise geçen yıl yaşandı.
2021-2022 döneminde 759 bin olan kapasite, 2022-2023 döneminde sadece 9 yeni yurt eklenmesine rağmen, 117 bin öğrenci artışı ile 876 bin oldu.
Üniversiteliler barınamıyor, okurken çalışmaya mahkum ediliyor
Her yıl yeni yurt sorunlarıyla karşılaşan üniversiteliler için barınma büyük dert. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya gibi şehirlerde ev kiralamak neredeyse imkansız. Yurtlara gelen zamlarla birlikte barınmak çok daha zor bir hale geldi.
Bu durum karşısında üniversitelilerin ilk başvurduğu çözüm yöntemi başta barınma olmak üzere eğitim hayatının masraflarını karşılamak için okurken aynı zamanda çalışmak oluyor. Üniversite hayatının yanında ek bir iş yapmak zorunda kalan üniversitelilerin bir çoğu dersleri düzenli takip etmek ve verimli bir üniversite hayatı yaşamaktan uzak kalıyor.
Çözüm yurtların sayısının arttırılması ve kamusal-nitelikli hale getirilmesi
Devlet yurt sorununa çözüm getirmek için çoğunlukla yurt sayısını arttırmak yerine mevcut yurtlarda bulunan yatak sayısını arttırmayı, yurt odalarının alanlarının daraltılması yoluyla kapasitesinin arttırılmasını tercih ediyor. Böylece yurtlarda kalan üniversitelilerin sağlıklı barınma imkanları azalırken, ders çalışma ve dinlenme gibi olanakları neredeyse ortadan kalkıyor.
Bütçeden daha fazla pay arttırıldığı takdirde yurt sayısını ve kapasitesini arttırmak da mümkün, yurtlarda beslenme gibi temel hakların nitelikli olarak sağlanması da mümkün. Ancak kâr mantığıyla hareket edilmesi sonucunda yurtlarda bulunan kantin ve yemekhaneler özelleştirilmiş durumda, geçtiğimiz yıl çok fazla gündeme gelen asansörlerin yapımı ve denetlenmesi taşeron firmalar aracılığıyla gerçekleştiriliyor.
Tüm bu sorunların çözülmesi için üniversitelilerin temel haklarına bütçeden daha fazla pay ayırılması gerekiyor. Bu sayede barınma, beslenme ve ulaşım gibi temel haklar kamusal ve nitelikli bir şekilde sağlanabilir.