İstanbul Üniversitesi öğrencileri Yabancı Diller Yüksekokulu’nun taşınma kararına karşı yürüdü: “Beyazıt bizimdir bizim kalacak!”

İstanbul Üniversitesi kayyum yönetimi, Yabancı Diller Yüksekokulu’nun (YDYO) önümüzdeki süreçte Küçükçekmece Külliyesi’ne taşınmasına karar verdi. Üniversiteliler, yerleşkedeki ulaşım yetersizliği ve bölgenin güvensizliği sebebiyle alınan karara tepki gösterdi. Üniversiteliler, Esnaf Yemekhanesi önünde buluşarak “Fakültelerimiz bizim külliye istemiyoruz” diyerek Ana Kapı’ya yürüdü

İstanbul Üniversitesi,

İstanbul Üniversitesi kayyum yönetimi, Yabancı Diller Yüksekokulu’nun (YDYO) önümüzdeki süreçte Küçükçekmece Külliyesi’ne taşınmasına karar verdi.

İstanbul Üniversitesi öğrencileri, alınan bu karara yerleşkedeki ulaşım yetersizliği ve bölgenin güvensizliği sebebiyle tepki gösterdi.

Üniversiteliler neye tepkili?

Yabancı Diller Yüksekokulu’nun Beyazıt’taki eski binası “depreme dayanıksız” olduğu gerekçesiyle yıkılmış, yerine bir bina inşa edilmişti. Ancak yeni binanın kapasitesinin yetersiz olmasıyla hazırlık öğrencileri, yeterli derslik bulunmadığı için farklı fakültelere ve kampüslere dağıtılmıştı.

Küçükçekmece’deki binalarda ekipmanlar yetersiz, üniversiteliler internete erişim sıkıntısı yaşıyor. Öte yandan kampüsün konumunun güvensiz bir yerde bulunması ve ulaşımın yetersiz olmasından dolayı üniversiteliler, kararın geri çekilmesini talep ediyor.

“Külliyeden kampüs olmaz”

İstanbul Üniversitesi öğrencileri, Esnaf Yemekhanesi önünde buluşarak Ana Kapı’ya yürüdü. Üniversiteliler, Hazırlık Fakültesi binası önünde hazırlık öğrencilerine de seslenerek çağrıda bulundu.

Bu sadece Hazırlık Fakültesi’nin sorunu değildir. Bugün hazırlık, yarın başka bir fakülte. Kampüsümüzü bölmek istiyorlar çünkü biliyorlar ki biz bir araya gelince korkuyorlar, bizim irademizden korkuyorlar. Biz buradan hazırlık öğrencilerine ve arkadaşlarımıza sesleniyoruz. Hepinizi yanımızda görmek, mücadelemizi sizinle güçlendirmek istiyoruz. Kayyuma tekrar sesleniyoruz: Külliye’ye çok hevesliysen kayyum Osman sen gidebilirsin!”

Polis, fakültelerinin taşınmasını istemeyen İstanbul Üniversitesi öğrencilerine barikat kursa da üniversiteliler, Ana Kapı’ya “YÖK, polis, medya; bu abluka dağıtılacak” sloganlarıyla yürüdü.

Ana Kapı önünde basın açıklaması düzenleyen üniversiteliler, fakültelerinin taşınma kararının şehrin merkezinde bulunan kampüsü sermayeye açabilmek için uygulanacak bir karar olduğunu söyledi. İstanbul Üniversitesi öğrencileri, taşınma kararını kabul etmediklerini söyleyerek mücadeleyi her geçen gün büyüteceklerini dile getirdi.

Üniversitelilerin basın açıklamasının tamamı şöyle:

Arkadaşlar merhaba, hepiniz hoş geldiniz!

Bugün İstanbul Üniversitesi Öğrencileri olarak kayyım rektörlüğün Yabancı Diller
Yüksekokulu, Lojistik Fakültesi ve İlahiyat Fakültesini keyfi biçimde Küçükçekmece’ye taşıma kararının karşısında durmak, Beyazıt’ı terk etmiyoruz demek için buradayız.

Kayyımlık-AKP iş birliğiyle alınan bu kararın münferit bir karar olmadığını, AKP’nin ve onun tarafından kollanan holdingci güçlerin rant ve talan politikalarının önemli bir parçası olduğunu bildiğimiz için buradayız.

Halkları deprem bölgelerinde mülksüzleştiren, kendi kentlerinde, köylerinde kimsesizleştiren talancılarla; bugün bizi kampüslerimizden kovmak isteyenlerin tam olarak aynı kişiler olduğunu bildiğimiz için buradayız.

Biz biliyoruz ki geçtiğimiz senelerde İşletme Fakültesinin Avcılar’a taşınması, kampüslerimizin sermayeye ve ranta peşkeş çekilmesinin bir örneğiydi. Bugünse bu talan politikasının devamı olarak Yabancı Diller Yüksekokulu, Lojistik ve İlahiyat Fakültelerinin Küçükçekmece’ye taşınması isteniyor. Bu karar şehir merkezindeki üniversite yerleşkemizin şehrin ücra bir köşesine sürülmesi ve yerinin ranta açılması için atılmış bir adımdır. Bu adımın yalnızca bu üç fakülte ile sınırlı kalmayacağını biliyoruz. Bugün nasıl ki Marmara Üniversitesi’nin yerleşkesi külliyelere bölünerek şehir dışına taşınmışsa aynısı İstanbul Üniversitesi için de isteniyor. Beyazıt’ta, şehir merkezinde olan kamusal alan yerine, belki bir AVM belki bir otel dikmek, belki de Marmara Üniversitesi örneğindeki gibi lüks konut projeleri yürütmek iktidarın ve sermaye düzeninin işine geliyor. İstiyorlar ki, kamuya ait hiçbir alan kalmasın, hepsi özelleşsin. Ancak biz bunu biliyoruz ve bu rezil kararın sonuna dek karşısında olacağız! Kampüslerimizi ve diğer tüm yaşam alanlarımızı holdingci sermayeye peşkeş çekmenize asla göz yummayacağız!

Biz bugün burada sadece taşınması istenen fakültelere değil kampüs bütünlüğümüze,
yerleşkemize ve kamusal alanlara da sahip çıkıyoruz. Kampüslerde, sokaklarda dayanışmayı ilmek ilmek örmemizden korkan, en ufak hareketlilikte fakülteler arası geçiş yasağı uygulayan kayyım rektöre sesleniyoruz; fakültelerimizi değil seni göndereceğiz!

Biz gençler 19 Mart’ta barikatları yıktık ve korku perdelerini yırttık, özgürlüğümüz ve
geleceğimizi kazanmak için sokaklarda, meydanlarda mücadeleyi omuz omuza büyüttük.
Bugün de farkındayız ki, kayyımın bu kararı gittikçe harlanan mücadele ateşini söndürmek ve 19 Mart’ın intikamını almak içindir. Ancak biz o gün, o barikatları nasıl yıkıp geçtiysek ve mücadelemize nasıl sahip çıktıysak bugün de aynı şekilde bir aradayız ve mücadeleyi her geçen gün büyütüyoruz!

İstanbul Üniversitesi bizimdir ve burada son sözü biz söyleriz. Sermaye düzenine hizmet
eden bu kararı da, bizi Beyazıt’tan göndermeye çalışmanızı da kabul etmiyoruz.
Kampüsümüz Beyazıt’tır, Fakültemiz taşınamaz!

Ne yaparsanız yapın; gençlik siyaset meydanına çıktı ve geri dönmeyecek. Mücadele
bizimle beraber sokak sokak, meydan meydan büyüyecek!