Hacettepe Üniversitesi kayyum rektöründen açıklama: Palaların yalnızca faşistlerde olduğundan bahsedilmedi, polisin saldırıyı izlemesi “kontrol altına almak” olarak değerlendirildi
Hacettepe Üniversitesi kayyum yönetimi, 27 Ekim’de yaşanan faşist saldırı ve provokasyonlara dair açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “karşıt görüşlü gruplar” ifadesi çokça yer alırken saldıran faşistlerin ellerindeki palalardan ise bahsedilmedi. Polisin ve özel güvenliğin ise faşist saldırı izlemesinin ardından üniversitelileri gözaltına alışı “olayın kontrol altına alınması” olarak değerlendirildi

Hacettepe Üniversitesi kayyum rektörü, 27 Ekim’de yaşanan faşist saldırı ve provokasyonlara dair açıklama yaptı. Kayyum rektörlük, yaptığı açıklamada “karşıt görüşlü gruplar” ifadesini çokça kullanırken olaya dair “Karşılıklı slogan atışmaları, taş, sopa ve kesici aletlerin kullanıldığı fiziki çatışma” demiş, ellerinde pala bulunan tarafın yalnızca faşistler olduğundan bahsetmemiştir.
Özel güvenliğin faşistlerin sırtını sıvazlaması “sağduyulu ve serinkanlı tutum” olarak değerlendirildi
Hacettepe Üniversitesi kayyum rektörü, özel güvenliğin palalı faşistlerin sırtını sıvazladığı ve yan yana yürüdüğü görüntüler ortaya çıkmıştı. Kayyum rektör, bu konuya dair “üniversitemiz güvenlik personeli eşliğinde yürüdüğü görüntü, güvenlik personelinin sağduyulu ve serinkanlı tutumuyla ilgili kişinin kolluk kuvvetlerine teslim edilmesi şeklinde gerçekleşmiştir.” diyerek görüntüleri inkar etmiştir.
Polis olayı kontrol altına almış
Kayyum rektör, polisin ve özel güvenliğin faşistlerin saldırılarını yalnızca izlemesine ve üniversitelileri gözaltına almasına dair “Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı güvenlik kuvvetleri tekrar Kampüse davet edilmiştir. Kolluk kuvvetlerinin olay yerine intikaliyle olayların kontrol altına alınması mümkün olabilmiştir. dedi.
Kayyum rektör, faşistlerin palayla üniversitelilere saldırıp bir üniversiteliyi başından yaralamalarına dair “olayın kontrol altına alındığını” iddia etti.
Disiplin soruşturmaları kim için?
Kayyum rektör, disiplin soruşturması sürecinin başlatıldığını duyurdu, fakat soruşturmanın hangi üniversitelilere açıldığı belirtmedi. Kayyum rektör, yalnızca “olaylara karıştığı tespit edilen” ifadesini kullandı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
27 Ekim 2025 Pazartesi günü Beytepe Yerleşkesinde meydana gelen olaylara ilişkin kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı doğmuştur:
Belirtilen tarihte karşıt görüşlü öğrenci gruplarının sıcak temas kurma ihtimaline karşı Üniversitemiz Koruma Güvenlik Müdürlüğü tarafından güvenlik önlemleri alınmış ve ayrıca Ankara Emniyet Müdürlüğüne gerekli tedbirlerin alınması için resmi bildirimde bulunulmuştur. Saat 12.00-13.00 arasında karşıt görüşlü öğrenci grupları farklı alanlarda gerçekleştirdikleri eylemlerini sonlandırarak dağılmıştır.
Saat 15.00 civarında tekrar hareketlenmeye başlayan karşıt görüşlü öğrenci gruplarının temas etmesinin önüne geçmek amacıyla bölgeye üniversitemiz güvenlik görevlileri sevk edilmiştir. Ancak taraflar arasında başlayan karşılıklı slogan atışmaları, taş, sopa ve kesici aletlerin kullanıldığı fiziki çatışmaya dönüşmüştür. Bu esnada üniversitemizin güvenlik personeli tarafından taraflara defalarca uyarı yapılmış; olayların büyümesini engellemek amacıyla Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı güvenlik kuvvetleri tekrar Kampüse davet edilmiştir. Kolluk kuvvetlerinin olay yerine intikaliyle olayların kontrol altına alınması mümkün olabilmiştir. Bazı sosyal medya ve dijital haber platformlarında kullanılan elinde kesici alet bulunan kişinin üniversitemiz güvenlik personeli eşliğinde yürüdüğü görüntü, güvenlik personelinin sağduyulu ve serinkanlı tutumuyla ilgili kişinin kolluk kuvvetlerine teslim edilmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Yaşanan üzücü olaylar sonucunda Üniversitemiz öğrencilerinden iki kişi hafif şekilde yaralanmış; Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince olaylara karıştığı tespit edilen iki gruptan toplam 9 kişi gözaltına alınmıştır. Olaylara karıştığı tespit edilen üniversitemiz öğrencileri hakkında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu uyarınca disiplin soruşturması süreci başlatılmış, bazı fiiller nedeniyle de ilgililer hakkında suç duyuruları yapılmıştır.
Olayların yaşandığı gün, bazı kişilerin C nizamiyesinden ikazlara uymayarak yerleşkeye araçta izinsiz giriş yaptığı tespit edilmiş, ilgili araçların plakaları tespit edilerek yetkili makamlara bildirilmiştir. Ayrıca Üniversitemizin özel güvenlik görevlilerinin 5188 Sayılı Kanun kapsamında “yerleşkeye giriş yapan kişilerin kimliklerini kontrol etme, araçların taşıt pulu kontrolü ve kayıt teyit işlemlerini yapma, giriş-çıkışları gerekli hallerde tutma” gibi sınırlı yetkilerinin bulunduğu ve özel güvenlik görevlilerinin el ile üst araması yapma yetkisinin bulunmadığı da bilinmelidir.
Hacettepe Üniversitesi olarak, bilimsel özgürlük ve eğitim-araştırma ortamının korunması birinci önceliğimiz olup şiddetin her türlüsünü kesin bir şekilde reddediyoruz. Üniversitemiz Beytepe Yerleşkesindeki huzur ortamını sabote etmeye çalışan çevrelerin bir süredir devam eden provokasyonları ve 27.10.2025 tarihinde karşıt grupların karşılıklı saldırıları ile farklı bir boyuta taşınan üzücü olayları kınıyoruz.
Üniversite yönetimi olarak, tüm taraflara eşit mesafede durulmakta ve hukukun üstünlüğü ilkesi doğrultusunda hareket edilmektedir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Üniversitemizdeki huzur ortamını bozan, şiddete başvuran ve suç teşkil eden eylemlere hiçbir şekilde müsaade edilmeyecek ve müsamaha gösterilmeyecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Ne olmuştu?
Hacettepe Üniversitesi’ndeki “Reis değişimi ve bayrak devir teslimi töreni” adı altında düzenlenen faşist provokasyonun püskürtülmesinin ardından kampüsün farklı noktalarında pusu kuran faşistler, üniversitelilere palayla saldırırdı. Polis ve faşistlerin beraber gerçekleştirdiği saldırıda, bir üniversiteli başından yaralandı, çok sayıda üniversiteli gözaltına alındı. Yaralanan üniversiteliler, tedavi için gittikleri Bilkent Şehir Hastanesi’nde polis tarafından zorla ifadeye götürüldü. Bu duruma karşı duran 23 kişi ise saldırıyla gözaltına alındı.
Polis, faşistlerin palayla saldırısında başından yaralanan ve doktorun müşahede altında tutulması gerektiğini ifade ettiği üniversitelinin tedavisi bitmeden hastaneden çıkararak ifadeye götürmek istedi. Fakat alanda bulunan avukatlar, milletvekilleri, üniversitelinin sıra arkadaşları yaralı üniversiteliyi polise teslim etmedi. Üniversiteli ertesi sabah taburcu olduktan sonra avukatıyla ifade vermeye gitti.
Gözaltına alınan üniversitelilerin tamamı serbest bırakıldı.