Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde (DTCF) üniversitelilere gerçekleştirilen faşist saldırıların ardından bugün 12.00’da üniversiteliler, kampüste açıklama yapmak üzere bir araya geldi. Açıklama sırasında okula çevik kuvvet girdi, faşistler bir kez daha üniversitelilere saldırmaya çalıştı fakat DTCF öğrencileri, faşist saldırıları püskürttü. Orta Bahçe’de açıklamalarını gerçekleştiren üniversiteliler, herkesi okullarını çetelere teslim etmemeye ve DTCF’yi özgürleştirmeye çağırdı

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde üniversiteliler, gerçekleşen faşist saldırılara karşı kampüste açıklama yapmak üzere bir araya geldi. Bir önceki gün faşistlerin saldırılarını püskürten üniversiteliler, Orta Bahçe’de açıklamalarını yaparken üniversiteye çevik kuvvet girdi. Açıklama sırasında faşistler bir kez daha üniversitelilere saldırmaya çalıştı fakat DTCF öğrencileri, faşist saldırıları püskürttü.

DTCF öğrencileri, yaptıkları açıklamada okullarını faşist çetelere teslim etmeyeceklerini söyleyerek tüm bölüm ve toplulukları dayanışmaya çağırdı.

Üniversitelilerin açıklaması ise şu şekilde:

“Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, yarım asırdır süren bir mücadele geleneğine sahiptir. Öğrencilerin isyanı ne zaman ülkeyi sarsa ilk başkaldıran kampüslerden biri Dil-Tarih olmuştur, öğrencilerin meşru ve siyasi talepleri bugün bulunduğumuz orta bahçeden duyurulmuştur. Dolayısıyla faşist çetelerin öyle kolay engelleyebileceği bir mücadele değildir; gücümüzü onlar gibi polise, rektöre ve ÖGB’ye yaslamadık. Yaslamayacağız da. Okulun en küçük sorunlarından tutalım ülkenin en büyük sorunlarına kadar yalnızca öğrencilerle beraber bu gücü inşa ettik. Kuşkusuz ki faşist çeteler okuldaki tüm yaşam alanlarına saldırıyor, aralıksız tacizlerde bulunuyor ve bunları ittihatçılık-milliyetçilik söylemleriyle yapıyorlar. Onların maskelerini indirirsek, düşen maskenin ardında IŞİD sempatizanlarından başka bir şey görmeyiz. Sosyal medyada IŞİD övecek kadar aciz bir avuç faşist çete, devrimcilerin meşru mücadelesini engelleyemez. Dün okulumuzda bir arkadaşımıza saldıranlara cevabı onlara okula sıkıştırarak verdik. Korkudan polislerin arkasına saklandılar. Madem tüm yaşam alanlarımıza saldıracaksınız, IŞİD propagandası yapacaksınız o zaman bu okulu savunmayı kendine borç bilmiş öğrencilerin karşısında cesaretli davranacaksınız. Beytepe’den faşizmi nasıl çöplüğe gönderdiysek DTCF’de aynısını yapacağız. Biz meşruyuz, biz devrimciyiz, bizi 19 Mart’taki barikatlardan tanırsınız. Onları ise torbacılarla yakınlığından, korkakça pusularından tanırsınız. Tüm bölümleri ve toplulukları dayanışmaya, okulumuzu çetelere teslim etmemeye çağırıyoruz. Dil-Tarih dayanışmamız sayesinde özgürleşecek.”

Polis, açıklamalarının ardından üniversitelileri abluka altına aldı.