Ankara’da üniversiteliler Emniyet’in aile aramalarına karşı ses çıkardı

Öğrenci Kolektifleri, yoksul mahallelerdeki çocuklarla düzenlenen yılbaşı etkinliklerine katılan üniversitelilerin ailelerinin aranmasına karşı düzenledikleri eylemde, polisin üniversitelerde ve memleketin her yerinde cirit atan uyuşturucu çetelerine müdahale etmek yerine kendilerine yönelik önlemler almasına tepki gösterdi. Üniversiteliler, halkla dayanışmaya devam edeceklerini vurguladı.

İtiraf Edecek Suçumuz kalmadı,

Öğrenci Kolektifleri’nin ‘Okumuş İnsan Halkın Yanındadır’ kampanyası kapsamında her yıl yoksul mahallelerde çocuklarla yapılan etkinliklere gönüllü olarak katılan üniversitelilerin aileleri, polis tarafından ‘uyarma ihtiyacı’ nedeniyle aranmıştı. Üniversiteliler, ailelerinin aranarak yaptıklarının suçmuş gibi gösterilmesine karşı Ankara’da Sakarya Caddesi’nde eylemdeydi. Öğrenci Kolektifleri’nin eylemine Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Şube Başkanı Eylem Özlem Ergüven, Toplumsal Hukuk’tan bir avukat, Sokaktayım Yanındayım İnisiyatifi, yılbaşı etkinliğinin yapıldığı Dikmen Halkevi’nin bir temsilcisi ile Devrimci Gençlik Dernekleri, Gençlik Komiteleri, Emek Gençliği, Devrimci Gençlik Birliği ve Öğrenci Faaliyeti temsilcileri destek verdi.

“İtiraf edecek suçumuz kalmadı”

Üniversiteliler, daha önce de ailelerinin arandığını ve bu yüzden yine aynı yerde “suçlarını itiraf ettiklerini” hatırlattı. Devamında ise şunları söylediler:

Yoksul mahallelerde tarikatlara, uyuşturucu çetelerine alan açan, bu durumun binlerce çocuğun hayatına mal olmasına göz yuman Ankara Emniyeti, çocuk yüzü güldüren üniversitelilerin ailelerini arıyorsa, bizi yıldırmaya çalışıyorsa, açıkça suç ortağı olduğunu itiraf ediyor demektir. Bu ülkede, öldürülen, istismar edilen, uyuşturucu bataklığına sürüklenen çocuklardan AKP-MHP iktidarı ve emniyet güçleri sorumludur.

Artık itiraf edecek suçumuz kalmadı. Bizler, üniversite öğrencileri olarak toplumsal sorumluluklarımız gereği üniversitesine sahip çıkan, çocuklarla buluşan, halkın haklı taleplerini yükselten, işçilerin direnişlerinde, grevlerinde dayanışma içerisinde olanlarız. Ailelerimizi arayıp göz korkutmaya çalışanlar ise işçileri yoksulluğa sürükleyen, halkın haklarını gasp eden, çocukları gericiliğe mahkum edenlerdir. Suçlarını itiraf etmesi gereken onlardır. Keza 18 yaşından büyük bireylerin ailelerini arayarak yaptıkları hakkında “uyarı” yapmak da suç işlediklerini kanıtlar niteliktedir.

“Öğrencilerimiz suçlu değildir, onurumuzdur”

Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Şube Başkanı Eylem Özlem Ergüven ise şunları söyledi:

Biz öğrencilerimize çok iyi şeyler kazandırmışız. Kazanımlarını içselleştirmişler ki, onlar da öğrendiklerini yoksul ailelerin çocuklarıyla paylaşmışlar. Kolluğun görevi suçu önlemek, suçluyu yakalamaktır. Öğrencilerimiz suçlu değiller. Uyuşturucu çeteleri cirit atarken, tarikat cemaat yurtlarında çocuklar istismar edilirken, gözleri kör, ağızları lal olan İçişleri Bakanlığı, söz konusu üniversiteliler olunca ahtapot gibi her taraftan çevrelemektedir.

Buradan Ankara Emniyeti’ne kendimi ihbar ediyorum. Benim annemi de arayın. Deyin ki, sizin kızınız da suç işliyor, öğrencilerinin yanında. Öğrencilerimizin yanında olmaya devam edeceğim. Öğrencilerimiz onurumuzdur, gururumuzdur.

Üniversiteliler “suçlarını itiraf etmişti”

Üniversiteliler, daha önce de sıklaşan aile aramalarına karşı Ankara’da Sakarya Caddesi’nde “Suçlarımızı itiraf ediyoruz” diyerek eylem yapmıştı. Üniversiteliler, parasız ve nitelikli eğitim, insanca barınma koşulları gibi doğrudan kendilerini ilgilendiren konularda örgütlü bir mücadele vermenin suç olmadığını, ailelerin aranarak sanki bu mücadeleler ve eylemler suçmuş gibi gösterildiğini ifade etmişti.

Yine o zaman da ‘Okumuş İnsan Halkın Yanındadır’ kampanyası gönüllülerinin arandığını hatırlatan üniversiteliler, şunları söylemişti:

Yıllardır duyulur, bilinir. Yıllardır yılbaşlarında, yazları ‘okumuş insan halkın yanındadır’ sözü dolanır kampüslerde, mahallelerde. Bizler de yıllardır devam eden bu sözü alıp gerçek kılan yüzlerce üniversiteliyiz. Başka bir eğitim mümkün diyerek yoksul mahallelerde evrim, toplumsal cinsiyet, çocuk hakları başlıklı derslerde bir araya geldik, geliyoruz. Üniversitelilerin yoksul mahallelerde “üniversitenin bilgisini mahallelerde çocuklarla buluşturuyoruz” demesi suçsa, suçumuzu kabul ediyoruz. Ancak bilinsin ki, bu suçu işlemeye devam edeceğiz.

İlgili haber:

Ankara’da üniversitelilerden baskılara karşı açıklama